Son Name Şiiri - Yorumlar

Cemal Çınar
12

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sevdiğim;
Meleğim, ömrümün sevda çiçeği, iki gözüm, dün Canan hanımla vedalaştığımı duymuşsundur. Dinleyecek birini buldum ya dırdır edip durduğumu, onu ilgilendirmeyen sorunlarımla kafasını meşgul ettiğimi, şişirdiğimi düşündüm. Susmaya karar verdim ve sustum. Bir yere gittiğim yok benim. Bu sevda yüküyle nereye gidebilirim ki. Nerde bende o yürek, aşktan geçecek. Nereye gitsem, seninle altında yaşadığım gökyüzü aynı, aynı güneş, aynı ay ve yıldızlar. Hava aynı, su, ekmek aynı insanlar aynı. Benim için saçlarına dokunabileceğim uzaklık ta yıldızlardaki uzaklık ta aynı. Sen olmadıktan sonra ne fark eder ki… Kendimi gözlerinin ışıyan billur aynasında göremedikten sonra…

Zeytin gözlüm, bir tanem, aşkımızın başladığı ilk günlerdeki günlerimizin hazzını ifade edebilmem mümkün değil. Bakışlarını benden sakındığın küslüğünü göstermeye çalıştığın ilk günleri hatırlıyorum da, hep pencerenin önünde oturur benim geçmemi beklerdin. Ben geçerken perde açıksa hızla çekerdin. Kapalıysa, arkasında oturduğunu göstermek için perdeyi sallardın. Öyle hoşuma giderdi ki bu hareketin, sevgini yüreğimin tümünde sıcacık hissederdim. Yeni yetme çocuklar gibiydik seninle. Hele ben kantinde otururken gelip başını uzatıp kaçman var ya kahkaha atmamak için kendimi zor tutardım. Dedim ya çocuklar gibiydik. Beni kantin de gördüğün gün nasıl ürkmüştün. Dilin tutulmuştu, o ürpermen beni üzmüş ve ilk hatamı yaptırmıştı. “Sahte isimli mektup hatası”. Ama sen de orda hatalıydın. Gidip arkadaşlara söylemen, taciz olarak algılaman gerekmezdi. Beni hep yalancılıkla suçladın ama günahıma girmedin. Çünkü o mektupta bir kez yalan yazmıştım. Seni unutacağım diye. O yalanı da bir daha ürpermemen rahatlaman için yazmıştım. Peki, bir sevgililer günü elimde bir gülle sokağı kaç kez adımladığımı hatırlıyor musun? Her geçişimde perdeyi bir arkadaş açıyor sense sinirli bir şekilde çekiyordun. Sonun da ben pes ettim de gülü duvarın üzerine bırakıp gitmiştim. Perde meselesi için bir şiir yazmıştım. Dikenli tüller. O şiiri dert ortağım meçhul dostum Osman, bir dergiye göndermişti. Ama elime geçmedi. Güneş yüzlüm ya bizim sokaktan geçerken aksilik bu ya, arabanın plakasının düşmesi. Arkamdan tangır tungur sesler duyduğumda bu kimin diye baktım ki seninmiş. Yardım etmem için izin istedim hayır dedin, plakayı çekip kopardın. O dargınlık günlerinin bile hoş bir yanı vardı. Ta o meşum güne kadar. Çocukluğumuzun bittiği güne kadar.

Sevdiğim, küçüğüm benim, senin şair olduğunu en hele hele en güzel şiirlerini aşkımız için yazdığını öğrendiğimde her şey senin için bitmiş ve çok geç kalmıştım. Yaşam mı desem, aptallığım mı desem aşkımızı doya doya yaşamamızı engelledi. Sana layık sevgine layık bir sevgili olamadım. Lütfen beni bağışla. Sana aşkın muhteşemliği yerine acılarını yaşattığım için beni bağışla. Gözlerinde aşkın ışıltısı yerine hüznü oluşturduğum için beni bağışla. Ben saramadım, sana ve aşkına sahip çıkamadım, seni saracak, sahip çıkacak bir sıcaklığı engellediğim için beni bağışla. Yaptığım soysuz devinimleri bağışla.
Bütün bunlar için senden özür diliyorum.

Tamamını Oku
  • Adnan Çatalbaş
    Adnan Çatalbaş 19.01.2013 - 20:49

    Sevgili arkadaşım
    Bu güzel eserinizi
    Canı gönülden kutlar
    Başarınızın daim olması ve
    Daha nice paylaşımlar dileğiyle 10+ saygılarımla

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta