Hafifçe değip geçti bir
Kırlangıç uçuşu gözkapağıma
Eldivenli bir el bu
Anıların arkasına giriyor kalan
Bir bakış
ya da bir yüz buruşturması
Parladı güneş
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
Devamını Oku
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.




şiirin bendeki versiyonu şu şekilde, çeviri halil gökhan'a ait..
bir bakış
ya da bir yüz buruşturması
parladı güneş
aynada artık eskisi gibi değil
atla geçiyor bir bulut
rüzgar geçiyor onu koşarak
gözün üstündeki bir gölge canımı sıkıyor benim
kayıp gidiyorum bir kabusun içinde
bir gülümsemeyle belirmiş
kara maske
ve bağırıyor beni sürükleyen kişi
daha iyi ya da kötü olabilirdi o
öyle gülüyorum
yalnızca ben varım avluda
soluk bir manto dalgalanıyor çatının üstünde
deliklerle dolu
ve çağırıyor beni biri
hafifçe değip geçti bir
kırlangıç uçuşu gözkapağıma
eldivenli bir el bu
anıların arkasına giriyor kalan
ama yine de tutabilirdim ben burada olanı
eğer sen hep arkana bakmasaydın
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta