Son mektup Öykü Şiiri - Ayhan Işın

Ayhan Işın
74

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Son mektup Öykü

................................................................................................................30–01–2014
CANINDAN CANINA,

.........................Bu gün tanıştığımız günün sekizinci yıldönümü. Evet, belki çok şaşıracaksın tam sekiz yıl çok uzun bir zaman sen en son cep telefonuma çektiğin mesajı hatırlamazsın belki! Ben sana hatırlatayım. ‘Zaman her şeyin ilacıdır. Zamanla beni unutacak belkide yeni aşklar bulacaksın’ demiştin. Ben sana son aşkım olduğunu defalarca yazdım. Bana inanmamıştın. Sana yalvardım bitmesin diye! Mutlu olacaktık bak sen nerelerdesin beni bırakıp gitmiş olsan da hala seni çok seviyorum ama artık benim için hayat biti. Bu satırlar ayrıldığımız günden beri sana yazdığım ilk ve son satırlar.
.........................Sana yazabilirdim! Ama hala telefonum açık sen arayacaktın. Mutsuz hayatım eşimle bittiği zaman ilk seni arayacağım diyordun. Hala kulaklarımda sesin, dün gibi! Bu hayata çocuklarımız için katlanmalıyız, seninde bir ailen var sende mutsuzsun ama çocukların var. 'Her şeye rağmen bu beraberliği götürmemiz lazım canım' diyordun. Mantıklı düşünmeliyiz katlanmalıyız, hala sesin kulaklarımda! İşte benim için bitti! O akşam sen benim ne halde olduğumu bilmiyordun ve bu zamana kadar neler yaptığımı. Bilmek istersin diye düşündüm. Bunları yüzüne, gözlerine bakarak anlatmak isterdim. Belki bu dünyada mutlu olamadık. Sonsuzlukta buluşuruz bir kapı varsa ben seni orada bekleyeceğim. Sana şiirlerimle sesleneceğim yine aşkımı haykıracağım. Canım diyeceğim! Adım gibi eminim sende bana Canım diyeceksin.
.........................O Perşembe günü, hayatımın kara perşembesi seni sonsuza kadar kaybettiğim gün, yüreğini mantığına tercih ettiğin gün. Kendini de beni de bu acıya mahkûm ettiğin gün! Sabah ne kadar mutluydum, her şey harika gidiyordu. Şiirlerle başladık, şiir tadında devam eden dünyanın en masum aşkıma sana attığım mesaj:

Canım,
Günaydın bugün kar yağıyor İstanbul’da
Yine bembeyaz gelinler gibi
Ben sana geliyorum
Her günkü gelişler, gidişler
Kardelenler açmış
Baharı müjdeleyen
Sevgiler var,
Aşk var,
İstanbul’da kar,
Gönlümde sen,
Sensizlik imkânsız.
Aşk baharda kesin
Sana sevgi gönderiyorum
Sevgi ektik yüreklerimize,
Aşkı yeşerteceğiz baharda,
Kavuşmakta yazda.
Şafakla bir İstanbul sabahında
Bu gidiş, gelişler
Hasretim, özlemim,
Emeğim, alın terim,
Sonunda sen varsın
Sevgilim ben senin MECNUNUN….

Canım kendine iyi bak SS,,,,,

.........................Bu duygularla işe başlamıştım. Sen benim her şeyim heyecanım benim çocuk ruhum yüreğimin sultanı, geleceğimin kadını sen! Günaydın la başlayan o yaralarımın en acısı yüreğimin sancısı, sızısı sözleri yazdın' her şey bitti' diyordun. Tutamadım kendimi birden gözyaşlarım sele döndü. O gün geçmedi gün, bu dizeleri yazdım:

Gülmek haram olsun,
Ölmek helal,
Sen yoksan!
Aşkta haram sevgide,
Gündüzlerim, gece
Geceler helal bana
Ölüm gelsin hoş gelsin,
Sevginin bittiği yerde
Kara toprak helal olsun
Ağzımı, burnumu, gözlerimi doldursun,
Papatyalar açsın gözlerimde,
Fal tuttuğun papatyalar.
Gübre olsun
Bedenim,
Gözyaşlarım sulasın,
Sevmiyorum çıksın falların.
Sen duaya gel
Bir mezar taşında
Sevdi ama karşılık görmedi
Öldü,
Gözleri maviydi
Yazsın…..

.........................Sonra pişman oldum bu dizelere daha çok ağladım. Bir arabaya bindim sana şu satırları yazdım, hatırlar mısın? Zaman her şeyin ilacı aşkın ama sadece acısını azaltır. (Radyo da o dönemin popüler şarkısı İmkansız Aşk çalıyordu) sabah gelirken de aynı melodi gecenin en siyahında umudun bitiği yerdeyim…..bana ne gareziniz var ya ben ne yaptım size yolda inicem yürüyeceğim ya, ya çok canım yanıyor. Allah’ım al canımı, şimdi ölmek istiyorum ya neden, neden ben yanıyorum, özür diledim yalvardım, ağladım hala ağlıyorum ya ne olur affet canım yanıyor CANIM DEDİM SANA! SEN DE BANA! CANIM YANIYOR YA ANLAMIYORMUSUN! . İşte o an arabadan indim otobanın ortasında pervasızca yürüdüm. Ağladım, ağladım arabaların önüne geçtim ölmek istedim. Sonra senin mesajın ‘ne olur beni üzme’ ben seni dinlerim demek ki acıdın bana! Otobandan çıktım sokak aralarına daldım İstanbul’un varoşları. Ne kadar yürüdüğümü bilmiyorum hava soğuk ama benim yüreğim yanıyor. Gömleğimin düğmelerini çözdüm yanıyorum 'sensizlik imkânsız' hala melodi kulağımda sözlerin cehennem gözlerim çağlayan. Sarhoşum ama içmedim tek bir kadeh bile. Alkoliğinim, seni bırakamam sen nasıl bitirelim diyebildin? Biliyorum sende benim gibisin sende yandın sende kavruldun. Sonra yine mesajın 'bin bir arabaya' nasıl binerim yanıyorum hava soğuk bir çocuk parkında bir kadın incecik zayıf elinde on bir yaşlarında bir çocuk sen zannettim arkasından bağırdım, ismini haykırdım canım dedim. Deli zannettiler taşladılar ama canım hiç yanmadı. Çünkü taşları sen attın oğlun attı hiç canım acımadı. Sonra kaçtım koştum, koştum ama sızım dinmedi
'Sen imkansızsın
Aşk imkansız
Çemberin en dışında
En çıkmaz sokaktayım'
.....Düşmüşüm çamura, toprak sen koktun rengi gözlerindi. Seni yüzüme sürdüm kokladım. Yine mesajın geldi. ‘Şimdi evdeyim iyisin değil mi? Bir daha yazamam iyi akşamlar’ son mesaj benim sensizliğimin başlangıcı! Akşam iyimi kötümü bilmem. O gece yıldızları seyrettim. Seni düşündüm sen böyle belki daha mutlu olacaksın mutlu olduğunu düşünüp unutmalıydım seni! Ama unutamadım. Bir banka oturdum sonra bir şarkı takıldı aklıma

‘ahhhh
güneş burada da var
ta ki batana kadar
yıldızlar yine parlak
şafak atana kadar
bir yağmur ki dinmiyor
fener söndü yanmıyor
yüreğim dayanmıyor
hasret bitene kadar’
.........................Evet, bu gece hasret bitecek bu tek odalı içi seninle dolu yılarımın mekânın da. Biraz daha dayanmalıyım beni çağırıyorsun az kaldı şunları da yazmam lazım.
.........................Daha eve gitmedim işe de sokaklarda süründüm itildim kakıldım. Ama yazdım, yazdım iki yıl sonra emekli oldum ilk maaşımla sana geldim. Gördüm seni, çocuklarını, kocanı, sen beni gördün! gözlerime baktın sadaka istedim senden kimseden istememiştim çünkü sende bana ait hiç bir hatıra yoktu sarılacak ağlayacak bir mendil bile bir lira verdin, bana bu mektubun üzerine koyuyorum. Bunu sana ulaştıracaklar. Beni tanımadın çünkü ben bile aynaya baktığımda kendimi tanımıyorum. Saçım sakalım tam bir evsizim. Bu arada iki kitabım yayınlandı ama ismim farklı olduğu için okudun tabiî ki benim olduğumu anlamamışındır. Ama okuduğunu biliyorum çünkü yayıncım sana ulaştırdı. İkinci kitabımda kahramanım sensin ve biz mutlu bir evlilik yaptık. Birde kızımız var. Sen okudun bunları herkes gibi satış rekoru kırdı. Çünkü sen varsın içinde. Benim aşkım var.
.........................Seni birçok defa ziyarete geldim. Bulvarda beyaz şortunla oğlun ve kızınla gezerken resminizi çektim işte duvarımda kızın aynı sana benzemiş inşallah kaderi bizim gibi olmaz. Oğlun da kocaman bir delikanlı olmuş. Benim oğlum evlendi iki oğlu var. Kızım da çok çekici bir genç kız ama benden haberleri yok. Ben onlar için sekiz yıl önce kayıplara karışmış hayırsız bir babayım. Ama her zaman onların yanındaydım. Sana olduğu gibi onlara da hiçbir zaman sarılıp öpemedim.
.........................Bir gün evinizin önündeki durağa geldim. Sen beni gördün. İki gün sonra parkta karşılaştık sigara içiyordun. Çok derin çekiyordun sigarayı. Ben senin yanına geldim kızım bir derdin mi var dedim. Diğer elinde cep telefonun vardı. Ekranında benim numaram, belliki aramakta tereddüt ediyordun. Bilemezdin benim yanında olduğumu çaldırsaydın benim telefonum çalacaktı İmkânsız AŞK. Sonra ben senden sigara aldım. Sana sevdiğin birimi dedim sen hem de çok seviyordum ama hiç bir zaman arayamadım çünkü onu çok kırdım aramaya yüzüm yok dedin. Sana söyleyemedim seni hala seviyorum diyemedim yanından kaçmak zorunda kaldım çünkü ağlıyordun gözlerinin yaşını silmek seni kucaklamak hasret gidermek isterdim ama beni böyle derbeder biri olarak hatırlamanı istemedim. Giderken arkamdan dede ne oldu kimden kaçıyorsun diye bağırıyordun. Ben de gözyaşlarımı tutamamıştım. İşte seninle son karşılaşmamız olmuştu. Derhal İstanbul’a döndüm. Bu olayı mutlaka hatırlayacaksın üzerinden bir yıl geçti.
.........................Göğsümde müthiş bir ağrı hissettim geldiğimde hastaneye gittim Bir ay sonra akciğer kanseri olduğumu öğrendim. Hiçbir tedaviyi kabul etmedim. Ama bu gün bu gece son olduğunu hissediyorum. Onun için bu son mektubu sana yazıyorum. Beni Çok sevdiğini yüzüme hiç söylemesen de, bilmeyerekte olsa bana söylemiş olman bütün acılarımı bunca yaşadıklarımı bir anda sildi. Telefonum açık ve telefonunu bekliyorum belki bu son nefesimde ararsın diye ümidimi hiç yitirmedim. MUTLUYUM ARTIK ÖLÜM BENİ ALABİLİR.
.........................Kitaplarımın gelirini dörde böldüm senin çocuklarınla benim çocuklarıma ve bankada bir hayli yüksek meblağ eşim ve sana bırakıyorum. Hala ev sahibi olmadığını biliyorum. Bu parayla bir ev alabilirsin. Eğer eşin istemezse bir hayır kurumuna bağışlarsın. Ama bilirsin hediye vermeyi çok severim kabul edersen beni çok mutlu edeceğini de bil! Çocuklarla ilgili yasal işlemler yayıncımın avukatı tarafından size iletilecek.
.........................Kendime Kuzguncuk’ta bir mezar yeri aldım. Oraya gömüleceğim denizi gören bir yer, mezar taşımda ismim olmayacak ama sen geldiğinde beni hemen bulacaksın bana dua edeceksin. Bir demette papatya getir. Hepsi seni seviyorum la biten papatyalar olsun.

....................................CCANIMMMMMM SENİ ÇOK ÖZLEDİİİİİİİİİİİİİİİİİM SENİ SEVİYORUUUUuuu--bekliyorummmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm

.........................AVUKATIN NOTU: Tahmini ölüm saatinde telefon çalmış telefonun yes tuşuna basıldıktan sonra ölüm gerçekleşmiştir. Arayan CANIYDI…

12-03-2006

Ayhan Işın
Kayıt Tarihi : 12.3.2006 08:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cafer Tayyar Özkan
    Cafer Tayyar Özkan

    yüreğine sağlık....

    Cevap Yaz
  • İnci Naz
    İnci Naz

    Okurken aktı göz yaşlarım. kendimi tutamadım..Çünkü yaşantımdan kesitler vardı..sanki hayatımın..bölümlerini kopyalamıştın...Arkadaşımm.
    Sana sağlık ve mutluluklar...

    Cevap Yaz
  • İshak Özlü
    İshak Özlü

    Etkilenmemek elde degil...Mükemmel bir paylaşımdı,hüznü yüreğimde hissettim.Tebrik ediyorum.Sevgilerimle.

    Cevap Yaz
  • Hafize Kılıç
    Hafize Kılıç

    çok duygulu içten iç acıtan sevgiyı bastıran gönül yarası yaşanmiş okunası bir mektup içim acıdı hüzün kokuyor
    paylaştığınız için kutlarım
    gurbet meleği

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Ayhan Işın