Güneş
batacak birazdan...
belki birdaha hiç doğmayacak.
karanlık güneşlerin oldu mu hiç?
tam da gözlerindeki ışıkla
koca dağları delmişken
tam da hayata doğru koca bir adım atmışken
tam da aklındaki türküyü
ıslıkla çalmaya başlamışken
koca bir ayrılık düğümü
gelip boğazına çöktü mü hiç?
gözlerim...
az önce ışıldayan gözlerim,
bir adım ötesine fayda etmiyor
yetişemiyor karanlığa
senin de ışıldayan gözlerinin önüne
koca bir mahkumiyet gelip durdu mu,
durdu mu hiç elinde koca bir prangayla,
ve ellerini
üç zincir boğumundan fazla açamadığın oldu mu hiç?
bedeninin düm dirayetini seferber edip
tüm gücüyle emredip
tutmayan kollarından aşşağısına
hükmedemediğin oldu mu hiç?
acır işte o zaman her yerin
kanarsın lime lime
kanlı yaralı vücudundan sarkan
çürümeye yüz tutmuş etlerine bakarsın da
ağlayamazsın!
senin hiç çürümeye yüz tutmuş etlerin oldu mu?
dökülüp gidenlerini,
kurmuş gözyaşlarınla
içinden akıp giden sevdanla
hayattaki umutlarınla
ve o dilindeki ıslıkla
kahrolası sızılarınla seyrettin mi hiç?
ve buladın mı kendini kan kırmızısına?
ayaklarım...
dizlerimin hükmetmeye yetmediği
paramparçacıklar!
her tarafını dikenler
çakıllar dalamış
birini kaldırıp atsam
diğeri de gelecekmiş gibi
ama yetmiyor nefesim.
ancak dikiyorum gözlerimi
son kez görünen maviliğe
olanca yırtınan sessizliğimle
içime kanıyorum...
senin son maviliklerin oldu mu hiç?
senin içine kanayan gözlerin.
ya senin kelepçeli ellerin oldu mu hiç
doğmadan batan şafağın oldu mu?
ve boyandın mı hiç
kan kırmızısına...
17.08.2001
Murat AksoyKayıt Tarihi : 17.8.2004 09:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
senin içine kanayan gözlerin.
ya senin kelepçeli ellerin oldu mu hiç
doğmadan batan şafağın oldu mu?
ve boyandın mı hiç
kan kırmızısına...
güzel şiirini ve emeğini kutlarım selamlar
Turhan Toy
TÜM YORUMLAR (2)