İkindi gölgeleri gibi,yüzüne vururken zaman.
İhtiyaçların son molasında tükenirsin her an.
Haydi amcam kalk,yol uzun,işin çok yaman.
Omuzladığın çileleri götür,akşam olmadan.
Sanma bir hamal sen kaldın,altmıştan sonra.
Eski pazar dağıldı,çoğu gitti akşam olmadan.
Omuzlardan döküldü çile,dağıldı hep yollara.
Topladığın son gayreti götür,güneş batmadan.
Bir tas sıcak çorba,belki bekler seni sofrada.
Kimbilir belki de evladının en son kaşığında.
Soğuk düşlerin serilmiş,gözyaşın yatağında.
Hayatın teri boşanır sırtından,sabah olmadan.
Yalnızlık,asılı çilendir,konuştuğun duvarında.
Boynu bükük durur gölgeler,yetmişten sonra.
Titreyen ellerin,acıyla dolaşırken bastonunda.
Çileleri geri taşırsın söylenerek,öğle olmadan.
Kayıt Tarihi : 6.6.2006 01:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kadir Karakulakküçük](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/06/06/son-kasik.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!