Bir yıldızın bacağından, asılıp tutunacağım
Anarken dünyanın vefasızlıklarını, yutkunacağım
Yaralanmışlık kirinden günahların, zarureti bu çağın
Son kararım: Miraca kaldırıp gönlümü, seyyare olacağım
Ey ulu gök; yok mu yırtık bir yerin ki, kaçmaya müsait
Deryada havalanan balıklar misali, semada süzülerek
Yüzün göze nur saçtığı alemlere, sonsuzluğa sona ait
Mana bezm’inde, muhabbet ama tek söz tek yürek
Anavatanında aşkın, nutkunu alacağım
Samanyolu’nda, izini sürüp de kutlu izdivacın
Dilimi süreceğim diline, “ma huve şifaun.,” denilen ilacın
Acısından bi-haber, sırtımda şakıyan kor kırbacın
Üstüne yürüyeceğim, altında katran kaynayan sacın
Amin diyeceğim duasına, bir lokmaya şükreden açın
Ve ilanihaye semanın sofrasında sohbete kalacağım
Kestik mi? Yılan hikayelerinden umudu kestik
Al gülüm, ver gülüm. Ne bir fazla, ne bir eksik
Sidre-i Müntehadan mir’at-ı Mücellaya sallanır beşik
İsrafil üfürdü bizi, rüzgarlara dolduk yer yüzüne estik
Nice kapılar geçtik de, şimdi geçilecek eşik, bu son eşik
El ele tutuştuk, hep bir ağızdan tekbirlerle birleştik
Bize yorgunluk veren ayaklarımıza dolanan serkeşlik
Düşe kalka mualla da, amanı ma derman bulacağım
Dünyadır adı sanı, yüreğime ateş aldığım yerin
Dün avuçlarımdaydı hüzün, bu gün serin mi serin
Bir badireye on takla atar, karşılığında cılız bir aferin
Alırsam ne mutlu vesselâm.., Bana beni geri verin!
Aldanmaya müsait im. Haine “Hasbünallah” derim
Dayanağım Haktır, Huda’dır, velev ki “Allah Kerim”
Kindar olanın sevmediği ve gözüne batan cerimim
Gücünün yettiği yere kadar, doğru söyleyen neferim
O benim, lüzumunda, “Vatan Namustur! ” diyen erim
Son kararım: Her halükarda Allah’a (c.c.) kul olacağım
10.08.2009
YARDIMCI SÖZLÜK
Zaruret = Çaresizlik. Muhtaçlık. Sıkıntı. Yoksulluk. 'Zaruret, haramı helâl derecesine getirir.' Bir nevi zorunluluk.
Mirac = Merdiven, süllem. Yükselecek yer. En yüksek makam.
Seyyare = Bir yerde durmayıp yer değiştiren. Gökte veya güneşin etrafında dolaşan yıldız. Kervan, kafile.
Mana bezm-i (Farsça) = Sohbet meclisi. Muhabbet yeri. Yiyip içme, îş u nûş. Meclis.
Nutuk....= (Nutuk) Söyleyiş, söyleme kabiliyeti, konuşma, hitabet. Dervişlerce büyüklerin manzum sözleri.
İzdivaç..= Evlilik.
“ma huve şifaun.,” = İsra 82- Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır.
Bi-haber =..Habersiz, bilgisiz.
Şakıyan..= “Şak” sesi veren.
İlanihaye..=Sonsuza dek
Sidre-i Münteha..= Cebrail’in (as) , Peygamberimize asıl şekliyle göründüğü, inciden yapılmış köşkleri ve misk kokulu topraklarıyla Cennetü’l-Me’va’nın gövdesi olan ve İlahî nurlarla aydınlanmış bulunan ışıl ışıl bir alemdir.
Mir’at-ı Mücella..= Parlak ayna
İsrafil.. = Dört büyük Melekten biri.
Serkeşlik.. = Kafa tutma, baş kaldırma.
Mualla.. = Yüksek, yüce, âli. Makamı ve rütbesi yüksek.
Aman.. = (Emân) Emniyet. İmdat. Yardım dileği. Afv, ricâ, niyâz.
Derman.. = Çare-i necat, kurtuluş sebebi.
Badire = Felaket, musibet.
Vesselam = İşte o kadar, artık bitti, bundan sonra selâm.
Hasbünallah = Allah c.c. bize yeter.
Cerim = Kabahatli, câni, suç işlemiş.
Kayıt Tarihi : 10.8.2009 20:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dünyadır adı sanı, yüreğime ateş aldığım yerin Dün avuçlarımdaydı hüzün, bu gün serin mi serin Bir badireye on takla atar, karşılığında cılız bir aferin Alırsam ne mutlu vesselâm.., Bana beni geri verin! Aldanmaya müsait im. Haine “Hasbünallah” derim Dayanağım Haktır, Huda’dır, velev ki “Allah Kerim” Kindar olanın sevmediği ve gözüne batan cerimim Gücünün yettiği yere kadar, doğru söyleyen neferim O benim, lüzumunda, “Vatan Namustur! ” diyen erim Son kararım: Her halükarda Allah’a (c.c.) kul olacağım
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!