Merhaba Ürya!
Çıkardın mı beni
Benim ben Sefa.
Son aşk filminin yönetmeni
Seneler sonra ilk kez.
Dut dökmüş yollarına
Ağlamaklı
Gül sinmiş sokağına
Al dudaklı
Bir dalda hasret
Ey benim riyakar yüzüm!
Ne çok yalanlar soyledi sana
Yüreğim can pazarıyken güldü
Ateşlerde yürürken umursamaz göründü
Ey benim kesilesi dilim vay!
Yürür gidersin ucuz kömür ve parfüm kokan kuytularda bir süredir her gece.
Bir kemaniden hüzün alır, ağlamaktan acıkınca da üstüne bir kokoreç sardırırsın.
Belki aldiğım trençkotunun yakasını kaldırır, beni unutmak için bir kenar dilberi ayartırsın.
Burnun sızlar, dumandan mi hasretimden mi.
Bilirsin ama itiraf edemezsin.
Şafak sökünce kendini anason kokan sokaklara terkeder,
Yürür gidersin makadan kaldırımlarda.
Uzun kol ceketin içinde minik ellerin kaybolur.
Belki kollarınla kendini sararsın,
Belki beni düşünür bir sigara yakarsın.
Hafiften de yağmur çiselemişse caddelere az önce,
Sokak lambaları sen gibi titrek yanar suda hapsolur.
Şimdi açılır kapı
Gelen sen değilsen
Ağlarken görürler
Utanırım.
Simdi tutarım gözlerimi
Benden gayri olduysa gene,
Çıkınca yıldızlar gibi gökler meclisine,
Dolar gözlerim, hasretle dolar.
Dolaşırim cebi delik berduş misali,
Düşer gökyüzünden önüme aklı çıkası zırt deyi,
Artık unuttum dememin akşamında,
İlk güz yağmurları getirdi seni aklıma.
Giydim incecik yağmuru üstüme.
Düştüm harlanan anıların peşine.
Ağaçlar bozarmış ben gibi
Koridorlarda bir hayalet kız dolaşır. Peşine giderim ama yakalayamam. Uzun saçını bilirim ki kısaltmış,
Pek şeker olmuş konuşamam.
Güzel mi çirkin mi sorma önemsiz,
Bilirim masum, pek bir iyi yürekli Ürkütmez, ne güzel gülümser,
Karda pekmez gibi ısıtır bedenimi.
Eğme başını, dik tut.
Ey benim imkansız maralım.
Dökülmesin mah cemaline zülfün,
Güleç yüzlü cananım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!