SON İSTSYON
Bu; yanlış zaman mıydı.
Biz mi tesadüf edemedik doğru zamana
Kaçı kaç geçtiğine bakmadan
Soluk soluğa koşup, yetişmeye çalıştığımız
hep birkaç adım gecikip, yetişemediğimiz
İçimizi kavuran şanssızlığımızın sivri tükenmışliğiyle peşinden baka kaldığımız
Son tren di giden, son istasyonda
Alıp götürürdü hayallerimizi; bizi beklemeden
Biz hep birkaç adım geç kalırdık
Hep bizden bir adım öndeydi yağmur
Ucu ucuna kokusunu duyacak olurduk toprağın
Ama yine vakit geç ti
Az evvel yavrularını uçurmuştu bir güvercin
Ajans, son haberi geçmisti radyoda
Mezarcı toplamıştı alet edevatını
kazdığı son mezarı yarım bırakarak
Son deli kaçmıştı tımarhaneden
Slüetler harp ilan etmişti karanlığa, son ışıklar sönerken
Dul bir kadının özlemi vardı bakışlarımızda
Sokağa bakan pencerelerin ardında
Her zaman bir geç kalmışlık
Her zaman hayıflanma
Bu; yanlış zaman mıydı
Biz mi tesadüf edemedik doğru zamana
Suç kimin?
Bizim mi? Zamanın mı? Şansın mı? Kaderin mi?
Kimin?
Yoksa; ortada bir suç yoktu da
Biz olmayan suça bir suçlu mu arıyorduk
kendi suçumuzdan kaçarak
Kendi elimizden kurtulmak için
Son vagun yine umutla dolup gitmişti
Bizi beklemeden
Biz kalakaldık
Uzaklara bakan gözlerimizle; son istasyonda
Haydi mezarcı; gayrete gel; daha gün batmadan
Sen geç kalma
Yarım bıraktiğın mezarı tamamla
Suphi Sekü
Kayıt Tarihi : 9.8.2025 02:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!