Son İkindi Şiiri - Kübra Bozan

Kübra Bozan
13

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Son İkindi

Bu son ikindi sevgili...
Birazdan kalemle mürekkep arasında asırlar boyu hiç bitmeyecek olan o zorlu ve bir o kadar da acı kelime yarışları başlayacak. Aşktan yana iki çift kelam etmek isteyen her kul sarılacak kağıda kaleme apansız...
Ve güneş bir daha hiç ilk ve de son doğduğu yerden doğmayacak...
Önce kalem küsecek kağıda...
Sonra mürekkep içecek andı, bir daha hiç anlatmamaya böylesine aşkı,nazenin-i ömrü...
Sevgili,
O kaleme ki, Rabbinin rahmetinden ve merhametinden bin bir türlü sancıyla gün ışığına kavuşmuş bereketinden damlatılmıştır.O kalem ki kağıdına henüz duvağı açılmamış gelin misali bakandı.Düşer miydi sana boynundan büyük sevdaları çizmek,o Rabbin süruru misali güzelim kağıda...
Ve şimdi içiyordu andı,ve başlıyordu onca asrın bitiremediği söz kavgasını...

Bu son ikindi sevgili...
Güneş doğar birazdan. Geceden bu yana ağlaşıp durdu mürekkeple kalem,çatısı unutulmaya mahkum edilmiş şehrin binaları üzerinde yankılanıyor feryadları...Kağıt dayanamadı en son,topladı pılını pırtını, zaten birçok kez kovulduğu kalemin şakaklarından...Arkasına 'son bir bakış' daha demeden çekip gitti gözbebeklerinde uyuyakaldığı kalemin...
Neydi ki bunca suçu mürekkebin?
Yalnızca,güneşin doğmamaya yemin ettiği dağların ardında hâlâ başka tertemiz,sıcacık,masumane aşkların da vuku bulduğunu yazmak istemişti.
Mürekkeple dolup, kağıdın yüreğine dokunduğu günden bu yana sevdalıydı ona...
El verir miydi şimdi o kağıda el değmemiş başka aşkları yazmaya,çizmeye...
Ey merhamet sahibinin sonsuz ısrarının Hak karşısında karanlığın isli lahzalarına sarınmış emaresi..!
Sen ki, o kaleme bir damlacık aşkı çok gören zalim.O ki,seni bir kalem parçasıyken sevip yüzüne bakan... Ellerinden tutup manasızlık çukurundan çıkaran...
Sevgili...
Ağlama... Birazdan sabah olacak.Sabahın ayrılık renkli tohumları birazdan rahmet rahmet iner gamzelerine...

Sevgili,bu son ikindi...
Birazdan,aşkı yazmaya niyetli nice cân ayrılıktan bozma cümlelerini karalayacak mürekkebe küskün kağıda...
O kalem ki; sen derdini her anlatmaya çalıştığında kelimeleri yardımına hatta imdadına çağırandı.Böylece seni her seferinde anlamına yetişemeyeceğin cümlelerin hesabından kurtarandı.
Sen onu görmeyi dileyince ,sana yalnızlığını lütfetti.Yalnızlığına dokundururdu ellerini.Onunla konuşturdu. Ve herkes bırakıp giderken ellerinden o kendi dostluğunu lütfetti sana.Kaç gece mürekkebi kurban eyledi uğruna, sen daha da yazıp kederlenme diye kaç gece bertaraf eyledi kendini hüzne ilelebet hapsettiğin cümlelerinin arasına..Kilit vurdu canını acıtan gelişlere,paslı,küflü bıraktı seni gidişlerde.Çünkü her gittiğinde biraz daha üzülmene dayanamadı.Çünkü kıyamadı sana, bir kalemle silemedi seni.Yokluğa gebe geceler, her gün batımında karanlıklar doğururken ellerine, o sana gönül mabedini bayram yeri kılmıştı,yokluktan eksilmene izin vermedi,her geçen gün biraz daha azalmana vermedi müsaade.Sen sessiz cinnetler biriktirmenin eşiğindeyken bile..
Sevgili...
Bu son ikindi...
Birazdan sabah olacak...
Sen gönül mabedime başka aşkların suretini yazıp,çizmeye başlamadan ben gitsem iyi olacak...
Kalemi kağıdın şakaklarında seni de Rabbin kollarında...
Allaha emanet...

Bu son ikindi sevgili...
Ve şimdi ayrılıktan bozma bir sabah vakti...

Kübra Bozan
Kayıt Tarihi : 18.6.2015 15:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    Duygu yüklü şiirinizi
    beğeni ile okudum

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Kübra Bozan