Rengi kederi anımsatır her bir günümün
İstasyon kapısında seni beklerdim.
Düşmüşüm ayrılık denilen derde,
Kim vurduya gidecek gibiyim.
Büyüttüğüm bir şey yok,
Hangi çağdan kalmalar...
Gözlerin, ah o gözlerin.
Her şey sıradanmış gibi gelir bana,
Hangi suda yıkansam kirlenirim.
İstemezdim gece olsun,
İstemezdim hava sensizlik koksun.
İlk akşamdan ay doğar,
Düğümleniyor boğazımda belli belirsiz sattlerde duman.
Bazen bir çayın buharında,
Gülüşün düşer odama.
Tepeden tırnağa karanlık içindeyim,
Sense ay ışığım.
Belki yarım kalmışlıklarımı tamamlamak içindir bu arzum.
Zamanı bir avuçta erittim mum gibi.
Öleceksem bir gün,
Geçmişin kollarında,
Örtünsün gözlerim,
Sesinin buğusunda daldığım,
Gözlerin, ah o gözlerin.
Bir zamanlar gülen o gözlerin asık ve silik,
Ve kaybolan her şey artık hüzün birer yitik.
Farz et ki parçalandık,
Farz et hiç olmadık.
Ölüm tepinirken kalbimde,
Bu son Haziran, görüp göreceğim.
Kayıt Tarihi : 19.6.2025 23:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!