Ne yalvarmaya kalk, ne dualara açıl, ellerim…
Akan suyu ne kadar tutabilirsin avuçlarında?
Nasıl avuçlayabilirsin esip geçen rüzgar?
O bir rüzgardı, belli bile değildi nerelerde estiği,
Bir şimşekti, çakıp görünürdü olanca haşmetiyle.
Yerinde bir tozlu-tozaklı iz bile kalmadı,
Bet-bereket edinecektim kendime,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta