SON GİDİŞİN
Sensiz kalan ömrümün ilk günü...
Biliyor musun? Güneş bile geç doğdu bugün.
belli ki o benden de moralsiz.
kuşlar konmamışlar bugün pencereme
yokluğunu mu sezdiler ne?
O hantal kedin de görünmüyor ortalıkta,
seni arıyor olmasın sakın sokaklarda?
Halbuki, bugün iyi davranacaktım ona
ilk defa da olsa kucağıma alıp sevecektim onu
ve tüylerine sinen kokunu,
ciğerlerime kadar çekecektim bugün
hatta, kendi ellerimle besleyecektim onu.
Daha ilk günün bu kadar zor geçeceğini
bilmezdim...
Bilmezdim daha gün yarılanmadan
ömrümün yarılanacağını...
Gitmen değil de, gitmen değil de bu gidişinin
son gidişin olması koyuyor bana
bir daha dönmeyeceğin düşüncesi kemiriyor beynimi
umarım tüm bunlar lanet bir oyundur,
umarım sınıyorsundur beni.
Haydi kapıyı açacağım,
çık artık saklandığın yerden
haydi gözlerimi yumacağım uzat artık ellerini
biliyor musun biliyor musun daha şimdiden özledim
bağırarak ta olsa bana seslenişini.
Birden zilin sesiyle irkildim
gelen kapıcı kazım efendi
ekmeği gazeteyi ve senin vazgeçemediğin,
o haftalık dergini getirmiş.
Buruk bir sesle seni sordu:
“Hayırdır, yenge uykuya mı daldı?
her zaman kapıyı o açardı.”
Sormaz olaydı,
gözlerim sulandı,
içim sızladı.
Sadece başımı sallayabildim.
Ve o da anladı ebedi bir uykuya gittiğini,
Ve bir daha asla dönmeyeceğini...
Yorgun Yalnızlıklar isimli kitabımdan
Nihat TaşdemirKayıt Tarihi : 1.7.2003 16:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ömrümün yarılanacağını...
ne güzel bir anlatım bu... ne kadar içten...
TÜM YORUMLAR (1)