Sağanak, sağanak yağan yağmur selleri
Sürüklemedi mi, taşa kayaya çarparak.
Taş gibi sert dolular sanki delercesine beyni
Tipide, ayazda kurtulmadık mı birbirimize sarılarak.
Umudumzu yitirdik mi göçükte, üzerimizde toprak
Ne depremler yaşadık, kurtarmadık mı sevgimizi?
Sonbaharda bir gazel dahi dökmedi aşkımız
Temmuz sıcağında kavrulmadı bizim sevdamız
Fırtınalarda alabora olmadık, ayazda karda donmadı yüreğimiz
Şairler şiir yazmadı mı aşkımıza, kıskanmadı mı Mecnun Leylasız
Sazlar bizi söylerdi, aşıklar sevmeyi bizden öğrendi
Destan olup Dedem korkut anlatırdı yaşasa, yaşanır mıydı sevdasız
Kurtlar-kuşlar selam durduğu, şiirler yazardı Pir Sultan Kaygusuz
Yedi düel, ondört iklimde hala anlatılıyordu, aşıklar bize imreniyordu
Aşkımıza mezarda çıkardı ölüler imrenerek, azrail kaygısız
Gökyüzünde melekler, yeryüzünde şeytanlar sabırsız
Bir küçücük imbat rüzgarına dayanamadı, öldüğünü kimse bilmiyordu
Benden başka, bir de Tanrı... Duysa cihan doğmamış bebekler ağlardı
Ben ağlamıyorum, sana kavuşacak zamanı, özler oldum mezarı
Halbuki ben her gün ölüyorum, bilmem, birileri mi durduruyor zamanı
Bir Aliza daha esti güneyden, sevindim, mutlandım, zaman tamam mı?
Diriler şehrinde bir ölüyüm sensiz, Can alan bunu anlamaz mı?
Senin yanına varmak için sabırsızım, bekliyorum o gemiyi hergün
Kalksın diye. Belki son gemiyle olur klakacak ölüler şehrinde bugün...
26 KASIM 2011- 01; 00/Ankara
Ali BektaşKayıt Tarihi : 23.8.2013 23:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!