duvar kenarlarından geçiyor hayalim
sabaha karşı dört beş arası kokuyor
saçlarındaki rüzgar hanımelleri yeni yetme sarmaşıklar
budanıyor ağaçlar gibi hayat dal dal
inciniyor hayalimde inciniyorda kuşlar
memleket utanıyor kirlilikten
çağrı merkezlerine numaralar düşüyor
yorgun yaralı tarladaki buğday sofrandaki ekmek yüreğindeki isyan
ambulanslar açlık vitaminsizlik keder taşıyor
çamaşırlar gibi kansız kaldıkça damarların
buruşuyor. hayalim vardı diyorsun bir zamanlar
bir zamanlar memleketin kaldırımlarında yürürken
sıtmaya yakalanırlardı şarlatanlar diyorsun ya
iyice kederleniyorum
bir dilim ekmek bir iki zeytin masamdan kalkıyor
bir hüzün ki öyle bir hüzün ki aşk konuşamamak
sana deniz maviyse bana simsiyah...
Kayıt Tarihi : 23.5.2024 17:31:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!