Bu gecede yokluğun sarmalamasıyla sıkıştım kendime.
Soluksuz geçiyor bütün rüyalarım.
Meczupca dolaşıyorum bu karanlık sokaklarda.
Nefret kusuyorum kendime.
Nuçum ne bilmiyorum ama sadece nefret ediyorum.
Kuşkuluyum şu sıralar hani gök gürlemesi Sana yağmuru anımsatır ya.
Öyle hissetmek değiştiriyor beni.
Rastgele yazıyorum yine aklıma ne geldiyse söylüyorum.
Hiç bir kuralım yok, hiç bir kuralı yok.
Saçlarım beyazladı küçüklükten buyana susmaktan.
Aşka ayıracak yer kalmadı ruhumda.
Kaktüs gibiyim artık ne suyla yapabiliyorum nede susuz.
Yine oturmuş gökyüzünü kesiyorum göz bebeklerimle.
Çaresizlikle yazılmış bunlarca ses varken kulaklarımda seninkileri nasıl duyabilirim.
10 metrelik duvarlarla örülü yüreğime giriş için izine ihtiyaç duyanlar oldu.
Ne acı!
Ben korkusuz gibi atılırken bütün karanlıklara.
Ardıma bakmaksızın savaşırken acizlikle
İçimde çoğalan yokluk hissiyle uyandırıldım her gece.
Bir gecenin daha sonunda sohbet
içerisindeyim kendi benliğimle.
Ee daha daha nasılsınız...
Kayıt Tarihi : 11.3.2020 00:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!