SON ASRIN DİN TÜCCARLARI
İnsanlar ya emeklerini satarak, ya da bir şeyler satın alıp o satın aldıkları şeyleri biraz karla satarak kazanç elde eder onunla geçimlerini sağlarlar. Emeklerini satanlar emekçilerdir. Kazançları çok fazla değildir. İstisnaları dışında çoğu ancak karınlarını doyurur, belki birkaç kuruş kenara koyar, onunla da az bir konfora sahip olabilirler. Belki bir ev satın alıp kiradan kurtulurlar, bazıları tatil yapma imkânı bulabilir.
Ama alıp satan tüccarlar var ya asıl büyük kazanç sahipleri bunlardır. Bunlar kazanabildikleri gibi kaybedebilirler de. Ancak bunlar içinde bazıları vardır ki hiç kaybetmezler. Bunlar din tacirleridir. İnanç satıcısıdırlar. Bunlar hiç kaybetmezler. Sıfır risk sahibidirler. Hep kazanırlar. Dolandırıcılar gibi her karlı işlere el atarlar. Paranın kokusunu iyi alırlar. Ve en ucuz maliyetle nasıl elde edileceğini iyi bilirler.
Bunların en büyük örneği Fetö ‘dür. Ortaya çıkışı örgütlenmesi, İslam dini akidesini ucuzca kullanması, dal budak salması, tabilerinin kayıtsız şartsız katılımlarını, sermaye birikiminin hızlıca artması en karlı alışverişin din tüccarlığı olduğunu ortaya koyuyor. Para kazanmanın en kolay yolu din satışıdır. Sermayesi yoktur. Yahut miri malıdır. Herhangi bir dünyevi bedel ödenmez, arttıkça artar. Yüksek faizle para satmak gibidir, yani dünyanın en büyük ve karlı tefeciliğidir.
Kısa zamanda bu ticaret gelişir, organize olur, dallanır, budaklanır, taraftar kazanır, gönüllü köleler topluluğuna dönüşür. Ticaretin başındaki adam dokunulmazlığa kavuşur, sorgulanmaz, itaat edilir, tanrılaşır. Bağlıları onun kulları haline gelir. Ne derse yapılır, sözleri kutsallaşır, her söz keramet, her davranışı harikalar yaratıcı olur. Putlaşır, tapılır, tapınılır. Layüseldir; hiçbir sözü ve eylemi tartışılmaz. Ondan şüphe etmek bile küfürdür ve bedi cehennemde kalmaya sebeptir. Dini söylemleri dini bozar, değiştirir. Onların her biri dini değiştirerek yenileyen bir müceddit addedilir. Mehdilik makamına çıkarılır. Çağın ve dünyanın en son geleceği müjdelenen kurtarıcısıdır.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Kalemine ve gönlüne sağlık kardeşim. Bu fakir de tıpkı sizin gibi düşünüyor ama sizin bu konuda verdiğiniz örnekleri yeterli bulmuyor. Zira bu fırkaların sayısı 73' leri çoktan aşıp 773 lere dayandı bile Rum suresi 32,33 ve Enam 159 ve de Mü'minun 52,53 te bunlar için müthiş kınama ve takbihler vardır. Bu fakir de 10 yıl öncesine kadar o güruhlardan birisinde aktif bir üye idi. Rabbime sonsuz hamd olsun ki beni kitabının ayetleriyle ve sahih sünnetle tanıştırdı. Şimdi bu nezih tarzı bir kısım arkadaşlarımla devam ettiriyoruz. Bize karşı çıkan çok olsa da umurumuzda değil çok şükür. Ölene dek bu yoldan ayrılmayı ve kitap, sünnet dışı bu guruplarla mücadeleyi terki hiç düşünmüyoruz.
Sizi bu cesur yazınızdan dolayı tebrik eder hayırlı çalışmalar dilerim.Bu fakirinde bir çok şiirinde ayni mevzular işlenmiş ve işlenmeye de devam edecektir inşaallah.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta