Gece sessizce bir müzik açtı kendine. Oturduğu koltuğun başında duran defterini ve kalemini aldı sakince yazmaya başladı, sayfalarca durmadan yazdı yazdı, kalemini oynattığı her an gözlerindeki yaş da sel oldu. Ne yazmayı bırakabildi ne de ağlamayı. "Ben hep dünya' ya fazla olduğumu düşünürdüm. Anladım ki dünya' ya değil ben insanlara fazlaymışım, hani değerliydim ben, herkesin sözü yine dilinde işte. İki cümleyle yerle bir etti yine, duymak istemiyorum artık insanların o sahtekar dillerinden dökülen cümleleri onlar konuştukça sahteliklerinden midem bulanıyor artık...Artık gitmeliyim, sanırım bu kadar yeter. Yorgun ruhumun dinlenme zamanı artık....." Geriye sadece son sayfasına kadar yazılmış mavi bir defter ve bir de kalem bıraktı.
~oya erzurumlu~
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!