Bir başka koydu bu akşam...
Dudağımdaki anlamsız ıslık
Pencere buğusu
Birkaç damla yağmur
Bir de toprak kokusu
Sanki avuçlarımda kalan...
Resimlerden fışkıran anılar
Gidişini belgeleyen takvim
Sabrımın son telini kırıp atan saat
Herşey yerli yerinde...
Ama sen...
Sanki bir başka yoksun bu akşam...
Zaman yok bu akşam...
Hani su gibi akıp gitmiş derdik
Düğümleyip bizi birbirimize
Peşinden koşar yetişemezdik
Hasret kalırdı ellerimize...
Herşey biter mi bu akşam...
Boğazımda demir lokma
Her seferinde yutkunarak
Derinlere gömdüğüm özürler
Göğsümü parçalayıp
Bulur mu seni?
Beynimin sınırlarını zorlayan çıldırışlar
Aklımı alıp kaçar mı
Damarlarımı eritip yakan pişmanlık
Hasreti boğazlayıp atar mı bu akşam?
Milad olur mu bu akşam...
Dişlerimin arasında sıkışıp kalan yalvarışlar
Gururumu atlatıp kapanır mı ayaklarına?
Hoyrat ellerimde can veren aşk
Açar mı gözlerini?
Tutamadım zamanı...
Sanki dündü
Yoksa aylar mı oldu
Yada yıllar?
Ama...
Sanki bu son akşam içimi delip geçen
Sanki ciğerlerimi yokeden çığlıklar
Süzüldü kulaklarından yüreğine
Evet evet sanki duydun sesimi!
Kahretsin...
Yine de korkuyorum dudaklarından
Hani olur ya 'hayır' dersen
Sabaha varabilir mi bu akşam...
Kayıt Tarihi : 23.9.2008 22:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!