Son ahir., Şiiri - Mehmet Sani Özel

Mehmet Sani Özel
325

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Son ahir.,

Özür borçlu olduklarım
Ölüme giden dar yollarda
Karşıma çıkarsa diye menfilenirirm
Önce göz göze geliriz, sonra gülümser
Yüzümdeki tozları, kaldırmak için
Olanca gücüyle üfler.,

Eğilir kulaklarıma, bana havadis verir faradisten
Yarınki gün mahşerdir, hakkında hayırlısı olur, inşallah
Önce borçlarımı ödemeliyim., diye yeltenince, irkilir
Şöyle kıbleye doğru yönelip de tekbir getirir, silkinir
Sırat-ı müstakim ehli olmaya, vakıf biridir zahir
Borçlu sandığımdan alacaklı çıktığım.,
Belki de bu son ahir..,

Zaman hudavendigara vakfededir
Yürüyenler sürünenleri ellerinden tutmuş kaldırmış
Külli enam mizacındaki aşırılıkları aldırmış ve her şey vasat
Vakit aynada tezahür eder, ibre sona doğru yaklaşmakta
Emeller gayb-a tevessül eder azda olsa hasene için
Ve Hakkın hukuk memurlarından biri çağırır!
Ey insanlar tövbe edin ki, bilirseniz eğer.,
Ölmeden önce, yellenirken yaka bağır
Bu son fırsattır., Sizin için..,

Elhasıl kıyamet.,
Öncüler en gerilere durmuş, haşyetinden Hakkın
Safların en önlerinde fakir fukara, cahil cühela elleri kan
Derler ki “bizim ayıbımızı saklayacak ne akıl nede ferasetimiz yoktu! ”
Hicabımızı şaşırtanlar elan aramızdadır, söylesinler nedir bu kir kan?
Yer yarılsaydı yerin dibine girmeyi arzu ederlerdi, onlar o an
Boyunlarında buk’a ile meydana çekildi şöhret ve şan
Sordular: Hele şakilik şiar mıydı, ey şerefli insan?
Verecek cevap bulamadı hiç, şıbh-i beşer
Dilleri tutulanlara vuruluyordu
Yıkamakla silinmeyecek.,
İlahi bir nişan..,

Sonra bir siyahi sırayı bozar, kürsüye doğru ilerler
Koynundan çıkardığı elementi uzatarak kürsüdeki hatibe
Sülalemiz gibi bizde toprakla haşır neşir, aciz ve biçare yaşadık
Toynakları altın işlemeli yabancılar, geldi yutağımızı işgale
Söyler misiniz nedir bu., Ederi bilmem kaç miskâle?
Yükselen keskin bir ses, hakkı gasp edenleri okur
Coni, Filibozman, Endru ve Simon evidda
Ne aman dilemeler ne acı inlemeler
Ne tövbeden fayda ne nasuh çare
Hukukun üstünlüğünü bihakkın
İkmal eder, bütün dinlemeler..,

Gel gör ki gerçek şu alemde.,
Ne kadar zalim varsa kutsallarda müsellah
İsmi Süleyman Ahmet ve Ebubekir ile Tahir
Gizli şirkte isteyerek ve gönülden ki görünürde fellah
Adı konmamış bir yarış; Mürtetlikte kim daha mahir?
Sanki küfürden medet umanı, kafire kul ediyor Allah
Kimin yüzü varsa desin: Müslüman’a revamı bu.,
Hak ettik mi ezilip bükülmeyi., Ya Rabb? .,
Merhamet., Merhamet et., Ya Allah...
...

23.11.2007

Mehmet Sani Özel
Kayıt Tarihi : 23.11.2007 10:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Gel gör ki gerçek şu alemde., Ne kadar zalim varsa kutsallarda müsellah İsmi Süleyman Ahmet ve Ebubekir ile Tahir Gizli şirkte isteyerek ve gönülden ki görünürde fellah Adı konmamış bir yarış; Mürtetlikte kim daha mahir? Sanki küfürden medet umanı, kafire kul ediyor Allah Kimin yüzü varsa desin: Müslüman’a revamı bu., Hak ettik mi ezilip bükülmeyi., Ya Rabb? ., Merhamet., Merhamet et., Ya Allah...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Sani Özel