yine
estirip küskün bir yel,
sona yordun sessizce.
sahipsiz bir sırrın göç ettiği
kırgın bir kalem gibiydi gölgen,
bir o kadar da bezbaş.
ötücü kuşlar kadar tezattı
emanet verdiğin sesin
toprağa.
tek boşluk yoktu hissetmediğin,
bilmediğin bir zamandan ekleyerek gözlerini,
boşluğu boşluğa sabitledin.
beynin her an yendiği yerçekimi değildi rakibin
ne de bir hayalin arşınladığı mahşer.
dalga dalga süzüldükçe rüzgarla,
istemsizce sızan havaydın.
belki bir kıyının ağzında kalan son köpük.
ama son yoktu,
son sendin.
sen sana devrolurken bitmeyendin.
son, ışık geçirmeyen dağarcık.
ve artık boşluk yoktu.
zaten boşluk yoktu.
yine,
tozu silkelenen bir tını
toza bulanacak bir yerde.
Kayıt Tarihi : 5.12.2014 01:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!