Köleler, ya da mülk sahibi olamayanlar arkaikti ortaklaşma süreçli kendi imgelerini özleyip ereksiyorlardı. Mülksüz oluş ya da devletsiz oluşla kişiler eski ortaklık ahdi olmanın imanına özlem duyuyorlardı. Yani eski ön ittifaklı iman mukavelesini ereksiyorlardı.
Devletli olan efendiler (mülkü olan efendiler) kölelerin bu arkaikti imanlı ortaklaşmaya olan özlemlerinden kaynaklı ereksime yaptıkları duyguları ve hissi kablel vukuları üzerine köleci imanı yüklediler. Böylece köleler yeni bir imanın (ahidin) , kulvarına girmiştiler.
Devlet (yani mülk) kült merkezlerini, aşiret, oymak, mezhebi (totemi düzlemli etnik mantıklı sığınmalı) durumlarına rücu etmişti. Mülklü oluş yani devletli oluş; köleci iman olan dini yapı ahitleri gibi parçalı bir yığın etnik var oluşların yorumu ile sentezlenmiştir.
Bu devletli olmanın içindeki parça inşaca imleçler, sınıf sal egemenliğe ait, ezen sınıflı egemenliğin kendi manevi imgelerini bu sosyal durumlu parçalı imgeler üzerine bindirmesine çok uygundu.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta