Laikleşmeye ve hümanizmaya inat
İnsanlık arasındaki savaşların en büyüğü yaşandı
Fransa’da yaşanılan kültür devrimi
Tanrı’yı gökyüzüne, dinleri kiliseye, camiye, havraya hapsetmişti
Laikleşme nedenlerinin başında gelen, din, mezhep savaşlarıydı
Batıda kral kilise ikilisi birlik olup insanlığı kana bulamışlardı
Bu nedenle insanlık, hümanizmi, laikliği üretti
Tanrı’yı, dini, yeryüzünün egemenliğinden sildi
Peki, savaş nedeni dinlerin egemenliği kaldırılınca savaşlar bitti mi?
Hayır, ülkelere laiklik, hümanizm hâkimken iki büyük dünya savaşına insanlık yenildi?
Bugün laikler, hümanistler, liberaller dünyayı kana bularken
Özellikle kendini batılı, aydınlanmış sayanlar bütün dünyayı sömürürken
Demokrasi, laiklik, özgürleşme adıyla ülkeleri işgal ederken
Sömürüye, işgale, kan dökmeye karşı önlerinde duran engel neydi?
Laiklik mi? Demokrasi mi? Hümanizm mi? Ateizm mi? Yoksa din mi?
Bugün batı dünyası, dünyayı işgallerine karşı çıkanları terörist ilan ediyor
Batının sömürü düzenlerine karşı ne olursa olsun savaşanları barbar ilan ediyor
Dünyayı işgallerini kutsayanları, özgür, kahraman, aydın, medeni ilan ediyor
Batılı olmayan dünya halklarının insanları batıya hizmet ettikçe
Batıya karşı çıkan ülkelerin insanları kendi toplumlarına ihanet ettikçe
Aydınlanmış, özgürleşmiş, modernleşmiş kabul ediliyor
Batılılar tarafından el üstünde tutuluyor
Bugün, laiklikten, demokrasiden yana olmak,
Neredeyse, batıyı efendi, sömürgeciliğini kabul etmek anlamına geliyor
Batı bütün sömürü düzenini, laikler, demokratlar, hümanistler eliyle gerçekleştiriyor
Bu görüntü kimi rahatsız ediyor, kimi üzüyor, kimi endişelendiriyor?
Sanıyorum hiç kimseyi rahatsız etmiyor, üzmüyor, endişelendirmiyor
Özgürlük, aydınlanmak, bilinçlenmek kavramları değişmiş
Ülke insanları çıkar adına, batının gücü önünde eğilmiş
Tarihinde batıya karşı verdiği kurtuluş mücadelelerini unutmuş
Çıkar uğruna, kimliğini, kişiliğini değiştirerek bir yol tutmuş
Kara leke
Bireyin, toplumların, ülkelerin kimliğini sorgulatmıyor
Sorgulanmayan kimlikler, batıya boyun eğmiş hayat yaşıyor
Batılılaşmak adına, çıkarcı, bohem yaşamları kutsuyor
Toplumlara sorumsuzluk, ilgisizlik, bencillik hâkim oluyor
Terörist
Batının, sömürüsüne, işgaline karşı çıkanlar
Hâlbuki kendi toplumlarında kahramanlar
Ama kim seslerini duyuyor?
Kim onları kahraman biliyor?
Batı borazanı çalıyor
Batıya kuyruk olmuş ülkenin, aydınları, siyasetçileri, devam ediyor
Batıya karşı nerede mücadele veren toplum, ülke varsa terörist ilan ediliyor
Batı düşüncesiyle eğitim görüp aydınlananlar
Batıya karşı asla bağımsızlık mücadelesi veremezler
Batı önce insanların akıllarını, muhakemelerini, duygularını işgal ediyor
Sonra, bireysel, toplumsal, ülkesel, yaşamlarını, yasalarını işgal ediyor
Sonra, hülyalarını, geleceklerini, rüyalarını, hedeflerini işgal ediyor
İşgal ettiği toplumların insanları, aydınları, siyasetçileri bir yola ediyor
Girdikleri yol, batıya karşı özgürlük yolu değil, batının emrinde yaşamak
Bu yolda özgürlük mücadelesi yalnız, yolun sağında veya solunda olmak
Bu yolda özgürlük mücadelesi, dayatmacı, entel, kibirli demokrat olmak
Bu yolda özgürlük batıya karşı mücadele verenleri yobaz, yabani saymak
Hâlbuki sağcı ve solcu olarak bağımsızlık savaşı batıya kul olmaktı
Batılılaşmış sağcılar ve solcuların temeli, hümanist, laik, demokratlıktı
Dine dair inancı olsa bile, diniyle asla kimliğini kişiliğini oluşturmamaktı
Batıya karşı kendi kimliği, kişiliği olmadan yaşamaktı
Batının sömürüsüne, işgaline göz yummaktı
Ne olursa olsun batıyı alkışlamak, kutsamaktı
İşte bu, düşünce köleliğiydi
İşte bu, yaşam köleliğiydi
İşte bu, kimlik ve kişilik köleliğiydi
İşte bu, batı normlarına göre yetişmiş robot kimliğiydi
Hiç kimse
Hiçbir toplum
Hiçbir fikir
Batıdan kaynaklı düşüncelerle, batıya karşı özgürleşemezdi
Batıya karşı özgürlüğün yolu, ancak kimlik kaynağını değiştirmekti
Bireyler, toplumlar, ülkeler, fikir yapısında batı kaynağını değiştirmedikçe
Bireyler, toplumlar, ülkeler, kendilerinden kaynaklanan fikirler üretmedikçe
Asla, gerçek bağımsızlık, özgürlük ülkelerine gelemezdi, gelmedi de
İnancı kendinden kaynaklanmayan her insan sömürülür
Sömürgeci ülkelere göre düşünen, yaşayan insanlar her zaman sömürülür
Tarihimizde batılılaşmak, batı sömürgeciliğinin uzantısı sömürülerek yaşamaktır
Batılılaşmak yoluyla aydınlanmak, batının sömürü karanlığında kaybolmaktır
01.10.2011 – İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 1.10.2011 06:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Arap baharı, demokrasi, laiklik, barış adı altında, bir zamanlar Rusya’nın nüfuzunda olan ülkelerin Amerika tarafından işgal edilmesidir. Ne yazık ki Türkiye’de çıkarları doğrultusunda Amerikan’ın politikalarına ses çıkarmamaktadır. Irak, Suriye, Mısır, Libya, Tunus, Cezayir, Yemen, Yunanistan ikinci dünya savaşından sonra Rusya’nın yanında Amerikan karşıtı politikalar izleyen ülkelerdir. Bugün bu ülkeler Amerika tarafında işgal edilerek, geçmişin hesaplaşması yapılmaktadır.
Ortaklık kurulabilecek nesnel yaklaşımları devşirerek ayrılıyorum sayfadan.Yaşama/insanlığa değgin önemli saptamalar vardı ve bunlar beni,seni;herkesi bir şekilde ilgilendiriyordu.
İnsanlık tarihinin kronolojisinde önemli kilometre taşlarına değgin yoğunlaşmalar için Sayın ÇOBAN ne değin donanımlı olduğunu kanıtlarcasına yazıyor.Bu öznel saptamalara katılır ya da katılmazsınız ayrı bir konu.Ama düşünceyi geliştirici bu savları şiiri aracı kılarak açmak kolay bir uğraş değildir.
Övgülerimle.Kutluyorum.
Bugün kendi toplumlarına ihanet ediyor dediklerimiz, batının sömürge oyunlarına piyon oluyor ve dün Sovyetler Birliğinin bugün ise Batının oyun alanı dediğimiz ve isimleri ile nitelendirdiğiniz coğrafya (yunanistan hariç) laiklik ve demokrasi kavramlarını sadece sözlüklerden tanıyorlar...
Bunu unutmamak gerek...
Çalışmanız özenliydi.. Emeğinizi kutluyorum...
TÜM YORUMLAR (8)