Kimden geldik kime kaldık…
Üç beş çapulcu, üç beş sözü,
Ve hep dilden dile dolandırdık,
Sömürün sömürün bunlar işçi.
Gökyüzüne baktık masmavi
Ve hiç soran olmadı niye mavi
Tek bildik fabrika ve fabrika
Sömürün sömürün bunlar işçi.
Kızıl güneş bir parladı bir parladı…
Anlayan bunu hiç olmadı.
Bir anlayan var bunu, sadece tarlada çalışan kişi,
Sömürün sömürün bunlar da işçi.
Yıllar yılı tarlada geçti ömür…
Sıcacık yatağında uyurken insanlar,
Sadece biri vardı uyanık!
O da sadece beş saat uyuyabilen tarlada sanık.
Koskocaman bir dünya var insanlara…
Ama üç beş kişiyi geçmiyor sahipleri,
Koskocaman dünyaları var, bunların hayalleri,
Sömürmek, sömürmek ve sömürmek insanları.
Üç beş günlük dünya var hayatta insanın…
Bilmedi, bilmediler ve bilmeyecekler hiçbir zaman.
Tek kaldı çareleri ve ümitleri,
O da sadece sömürmek insanları.
Bu yol da tutuktur der Necip,
Bu yol da açıktır der Ramazan,
Ama zıt değildir hiçbir zaman Necip’e Ramazan…
Sadece derdi sömürmek olana zıttır düşüncesi.
Bu yol da açıktır dedik …
Ne yol bu anlamak gerek.
Sadece sömürmek, sömürmek varken düşünceleri
İşte bu yol da elbet bir gün tutuktur…
Kayıt Tarihi : 30.9.2012 17:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!