Tefekkürle dolar, girmez günaha,
Dualarla yatar, çıkar sabaha,
Sevgisiyle dolu, aşık Allah’a,
Tevhidin zevkini yaşar erenler.
Yaradan’ı zikir eder dilleri,
Marifet nuruyla açar gülleri.
Şüpheden, kibirden uzak durandır,
Mevla’nın ipini candan sarandır,
Ölümü vuslatı bilip varandır,
Vahdet deryasından taşar erenler,
Niyazla şüküre uzar kolları,
Tevazuyla durgun olur halleri.
Uslanan nefsine sabırı sunar,
Kalbi her nefeste Rabb’ini anar,
Sırlara boyanır aşk ile yanar,
Dikenli yolları aşar erenler.
İlahi sezgiyle sarar dalları,
Gönüle şifadır irşat balları.
Mevla’nın lütfuyla geliyor himmet,
Olan tecelliye duyuyor minnet,
İster Cemalini sonrası Cennet,
Gözü yaşlı Hakk’a koşar erenler.
Nefsini ölmeden sunar elleri,
Doğruya,güzele eser yelleri.
Gayesi,gafleti,yanlışı sökmek,
Sırları istermi meydana dökmek,
Bursa’da nuruyla pişirmiş ekmek,
Gönül ateşiyle pişer erenler.
Erenler,veliler Hakk’ın kulları,
Bakın aynı yere çıkar yolları.
Tebriz’de, Şam’da ilmini gören,
İlahi aşkının sırrına eren,
Darende’de tevhid dersini veren,
Somuncu Babadır coşar erenler.
Kayıt Tarihi : 13.6.2005 17:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!