Gönlüm karışık, gölgelerimi ellerine verdiğim günden beri.
Sardunya yerine alışamadı mevsimsiz delirmeleri. Elemlerim tırmalanmış kedi çilesi. Yağmur sonrası huzuru istedim Tanrı’dan sanırım kredim yetmedi. Ve ben bildiğim duaları da unuttum, mekânsız bir kafirim artık, hiçliğim belki cevapları kaydırmamdan sorunlarım, sorularım belli…
Durgun bir göle ihtiyacım var taş sektireceğim. Mühim olan açısı olmalı ya da hızı, artık geceleri bile düşündüğümden biliyorum ilk sektireceğim taş olacak bu,ben hazırım iş gölü durgun bulmakta…
Gidişler gelişlerden önemli olmalı, olmalı çünkü artık hiçbir şeyden emin değilim belki biri çıkar ve beni gelişlerin önemine ikna eder, ölümlerin doğumlardan daha önemli olduğuna kendimi ikna etmem gibi. Biten işler, bitişler mi? ..
VIB(Very Important Business) .
Ebeler mi sobeler? Sobelenmek ebeye ellenmek mi,
asli işi yapan hangisi yani esas kişi? ...
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
güzel bir anlatımdı tebrikler
umut gül
kutluyorum
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta