gelsin kömür, gitsin kömür.
som altın mısın mübarek?
çalsan da karanı, kanıksanmış
yiğit çehreleri silemezsin.
parlayan gözleri,
küllendiremezsin.
o gözler ki, her rengi ateş,
yüreklerde alev alev.
aslanın ağzında değil ekmek,
yerin ta dibine batmış.
her lokması,
kömüre banarak yenmiş.
tozunda alın teri,
emekçi nefesi kalmış.
çizme kiri ürkekliği sarı,
avuçta oğula helallik
bizi sımsıkı sarmış.
kaybolmuşuz galerilerde,
boğulmuşuz hep beraber,
utanç verici hayatlarımızda,
biz yaşadığımızı sanmışız.
öldüğü gün baba olursa bir yiğit
“hay gözünü toprak doyursun” der,
sahibine teslim ederim.
dört gündür harlı ağzında bekliyorsa gelin
hay böyle sevdayı yutan ağzına,
defalarca tüküreyim.
dillerde pelesenk olmuş
muasır medeniyet,
Soma’ya reva mıdır
muhasır zihniyet?
“kader”deyip geçenle
bitmez hesabı, insan olanın.
gelsin kömür, gitsin kömür.
som altın mısın mübarek?
17.05.2014
Ahmet Hakan YılmaztürkKayıt Tarihi : 17.5.2014 02:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!