Bay Wilhelm egilip kulağıma
"Bak proleter dostum,
Almanya´da
Saarland eyaletinde,
yani Völklingen'de 1962 yılında
299 Sarı saçlı
Mavi gözlü, kara suratlı dostlarım,
havalandırma, tahliye yok diye
yedi kat yerin dibinde oturup kaldılar
Ve Güneşin gülüşünü
o günden sonra hiiiç göremediler!
Sizde Maden ocakları
resmiyetiniz kadar tehlikeli
ülkende insan emeği
Karbon monoksit filitreden,
ölçüm cihazından,
yangın söndürme aletinden dahada ucuz " dedi..
Kaza varsa, kusurda var diyor
Kapitalist düşmanı Trier´li bay kabasakal..
Dualanmış ölü tenden geriye
Kan, gözyaşı ve kara cevherli Çuvallardı kalan.
Şimdi yoksul kapılarında, seçime rüşvet oldular!
Üstlerine bilhassa,
“Parayla Satılmaz“ yazıldı! .
Sayın Bakan;
"3 gün yas ilan ettik
Bu Cuma hutbelerde kaza anlatılacak..
Başbakanımızda fena üzgün
ne yazık ki, kaybımız çook yüksek!" diyor a habere!
Devlet erkanı, göçükten yarı sağ dönenleri
avuçları patlayana dek alkışlıyor!
Ölüleri sayıyorlar tabut sevicileri bir yandan,
bir iki yüz
üçyüzden çok!
Bakanlık
Çalışma ve Sosyal Güvenlik adına Somayı
2012 de 2
2013 de 2
2014 de 4 defa denetim yapmış!
Kefene onay verdiler eli mühürlü beyler
soyğunun fıtratına uyğun!!.
Oğlum, kızım
vede kavga döğüş aldığım Turna gözlüm,
gülmeyecek birdaha Bayramlarda
el öpmeleri, gayri sedir diplerinde ağlayacak..
Canım burnuma geldi ulaannn!
Acı Ustura olmuş doğruyor sevdamı!
Zapt olmuyor nasırlı kinim!
Öfke dersen, kazma kürekli
yumruğa kesmiş ellerimizde.
Ağıtlarımızı üstünüze kusup
Yıldızınızı avcumuzun ayasında ufalayıp
Sabahın suyu gözü hürmetine, gecelere üfürecegiz!
Talihimiz dönecek, Sizler, Şaraplı yataklarınızda sevişirken..
Bil istiyorum usta, bil!
Babam soğukkuyu
yani cırlavuk ayakkabısında delikler,
yani yoksulluğu görülmesin diye
ayak ayak üstüne basarak yürüdü..
Üstümüzden Takla atanlar,
dünyayı başımıza dar edenler
doymuyorsunuz,deri kemik yoksulluğumuzdan!
Ölüm, Madenin fıtratında var diyenler
KINIKLI işçiler ölsün istiyor
Diyanete ters düştüler diye..
Ve höykürdükce kısık gözleri ,
gelecegin kölelerine
yani bebelerimize yan yan bakarken
ellerimle oranı oymak geldi!
Eyy sevgiyi vuranlar,
eey hayatı kara elmasla çizenler
tebesümlü ölümler postaladınız hanemize
Tırpan resimli pullar ve beş paralık Zarflarla!
Ve bıyığımıza dek dolduk gayri!
Yoksul ve kimsesiz öfkemizi
jiletin ucuna biledik usta,
unutma binu yaz bir kenara!
Kesik atacagız kesik,
hırsız parmaklara!
Hortumlara ve illede ille, yoksullugumuza..
Az kaldı sabaha aazz!
Güneş geliyoorr Güneeş!
Sarı sarı,
Bereket gelecek tarlamıza, bağımıza bahçemize!
Makinalar koşacak şehirden şehire
Bütün olacagız
Koca koca Nar gibi!
Yutamıyacaksınız öyle kolay
bogazınıza durdukça, soluğunuz sapacak!
Nefes alacaksınız başka yerinizden!
Bizler, Madende bir nefese muhtaçken,
nasılda kaçıp gittiniz !
Sevdiklerimizi , düşlerimizi öldürdünüz!
Gün gelir gözleriniz gözlerimize yalvarır
Elleriniz şefkata bulaşmış omuz arar
Zulmünüze nefret büyüten Toprak, an gelir çatlar
ve kayıp gidersiniz imparatorluğunuzla tepe taklak
Cehennemin dibine kadar!!
Haydar Metin
Haydar Metin
Kayıt Tarihi : 2.2.2016 00:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kaleminize, yüreğinize sağlık Haydar Metin. Kutlarım.
Almanya da Maden ölümleri o vakit yasaklandı
sizde, insan emegi
Karbon monoksit filitreden,
ölçüm cihazından,
yangın söndürme aletinden daha ucuzmuş..
Sayın şairimiz., kendileri küçük-isimleri büyük yöneticilerin 'aman da ne güzel ölmüşler- bu işin fıtratında bu var' diye geçiştirdikleri tarihimizin en büyük maden faciasını dünyadaki örnekleri ile bir anlamda kıyaslamalı şiirleştirmiş ki., kalemini kutlamaya değer bir çalışma çıkmış ortaya...
TÜM YORUMLAR (4)