BİR TEBESSÜMÜ BİRBİRİMİZE ÇOK GÖRMEYELİM
Kömür madeninde bir facia, adı Soma
Bu yanlışlığı yapanları, oraya koma
Yüzlerce şehit verdik, anla ey Soma
Sağ kalanlar, hastanede yatıyor koma
Ekmek parası için, çıkarıyorlardı kömür
Nereden bilecekti, gitti koca bir ömür
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İnsanların ölmediği kardeşçesine bir hayat sürdüğü bir dünya dileğiyle. Soma'Dali insanların acısı buxom acımızdır. Yüce Allah mekanlarını cennet eylesin.
Allahın rahmeti ölenlerin üzerine olsun,bu feci kazanın oluşmasına neden olanların hem bu dünyada hem öbür dünyada yaptıklarını bulsunlar kaleminize sağlık Mesut Özbek
Duyarlı yüreğiniz sağ olsun, var olsun.
Matemin yansıması dizeler. Ve duyarlı yüreğinizi kutluyorum. Vatanımızın başı sağ olsun. Şehitlerimizin Ailelerine sabırlar diliyorum. Yaradanın rahmetine kavuşan şehitlerimizin, ruhları Şad, mekanları Cennet olsun. El(Fatiha) Amin...
Sonsuz büyük bir acı yaşamaktayız ulusça.Şu anda tv. de de aynı açık oturum izliyorum. Kurtulan madenciler konuşuyor. Hem onların hem de şiirinizin etkisiyle tüylerim diken diken oldu. Acımızı paylaşıyor, kederli ailelerine baş sağlığı diliyorum...
Acımız çok büyük.....Madenci kardeşlerimiz şehit oldular....toprağın altından Hakk'a yürüdüler...... bu elim kazadan dolayı yüreği yananlara Rabb'im sabırlar versin.......konuyla ilgili anlamlı şiirinizi ve duyarlılığınızı kutluyorum.........Saniye Sarsılmaz
Manisa Soma'da yaşanan maden faciası üzerine 3 günlük Milli yas ilan edildi. Başımız sağolsun... Ne diyelim... Ateş düştüğü yeri yakar... İnsan hayatıyla oynayan sorumsuz yetkililere ve gözlerini para bürümüş, yüz karası hırsız çalan çıkarcı işletmecilere ve siyasetçilere lanet olsun .Bu akılla gidenler bizlere daha çok acılar yaşatırlar ihmal var acı var çare yok bu akıl verenler yüzünden bizler bu acıları daha çok yaşarız.Allah yar ve yardım eylesin Yüzlerine bulaşan kömür karası ve yüreklerimizi yakan acı bu yitirdiğimiz tüm maden işçileri için tüm ülkemizin başı sağ olsun Allah ailelerine de bol sabırlar ihsan eylesin Kaleminize sağlık Allah başka acılar yaşatmasın .Saygılarımla.
Bu faciye bütün Türk dünyasını sarsıtdı. Yüreyim kan ağlaya-ağlaya bütün türk dünyasına başsağlığı verirem.Şiiriniz beni bir daha aəlatdı. Kaleminize sağlık.Ahiretleri behişt olsun. Amin.
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta