Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
o hüzün ki biz onu karıncanın aksak ayağından çıkarır yine buluruz !
sanki bu baharda mutluluk sondu, diğer baharlara kalan hüzün diyor gibisin ...
ama aynur bunu söylemez .. olsa olsa kalp kapakçığında kalan sitemidir bu hayatın !
tbr
Baharın sonu güzeldir..
'Son güzelden de güzeldir..'
Her zaman şiirle konuşulmaz..Şairle de konuşulailir pekala, son yazdığı şiirle ilgili olmasa da..
Bütün şiirleri ile ilgili bir şiir vardı yüreğimde şaire .Onun için gelmiştim bu sayfaya..Belki bu şiiriyle şairin başka bir zaman konuşurum..
ALEV, KONUŞMA
...
.............
İnsanın sözü
ölümün kızı.
Konuşuruz çünkü
ölümlüyüz: Sözler
im değildir, yıldır.
Söylediklerini söyleyerek
söylediğimiz sözler
zamanı söyler: Bizi adlandırırlar.
Biz zamanın adlarıyız.
Octavio Paz
Burada Şair bize tuzak uruyor daha şiirin adında.Ben il bakışta sazan gibi yapıştım oltaya sonbahar diye.Sonra güldüm birden gengendime:))Öyle değil ülen dedim.Son&Bahar diyo bu dedim.(Ne kadar zekiyim değilmi) Bahar eğer özellikle önüne ilk veya son belirteci gelmez ise kafadan
ilkbahar olarak algılanır ve eğer yanılmıyor isem Aynur hanımefendi burada ilk baharı kastediyor ve şiirin tamamında diyorkiiiii. Heyyy adamım sen sonundasın.Baharlamaharla ne işin var.
Yüzünde tebessüm, binlerce yazdan
Gizil bir hüzün, binlerce yaza
bilem olsa
Ötesinden bakıyor şimdi perdenin
Arınmış baca
Mor bir yol olmuş
Yaraları
yani kendine gel kendine dönde bi bak haline diyoo.
Eyvallah ve de teşekkürler bu güzel şiiri paylaştığın ve benim su saçmasapan yorumuma katlandığın için sayın Uluç.Saygılar efendim.
Ve yine kurak geçerse önümüzdeki kış.
Yine gövdesi kurumuş kan.
Damarları kabuk bağlamış olacak gelinciklerin.
Ve artık ilkbaharlar sonbahardır.
Bizim oralarda gelincikler için 'Gün Gülü' de derler. Zariftir, daha açmamış olanlar yeşil kabuk içinde, ince zardan dürülmüş bir kumaş gibidir. Kabuk çatladığında gelincikler açarlar. Narindirler.
Uzaktan bakınca göç eden kırmızı kuşlarıın mola verdiği yer sanırsınız, o yüzden gelincik tarlası adlandırması yaparlar.
Ömürleri uzun değildir.
Damarları kabuk bağlamış demekte şair.
Gövdesi kurumuş kan.
Şiirin de adı Son Bahar. Aradaki tire işaretinin güz mevsimiyle irtibatlandığı bir hüzün sezer gibi oldum sanki. Baksanıza gövdesi kurumuş kan. Gizli hüzün.
(Çocukluğumuzda gelincikleri ayakkabalaramıza sürdüğümüzde boyanmış gibi parlardı)
(Bir de gelincik diye hızlı koşan sevimli bir hayvancık vardır. İnsanlara pek bulaşmaz.)
Bacalar her yıl bir kez temizlenir, yoksa dumanı geri teper, bacanın sisleri/kurumları arınmazsa kendi kendine tutuşarak yanar. Mor bir yol olmuş yara gibi. Bazı yaralar da mikrop kapmadıysa kendiliğinden iyileşir.
Bizim oralarda ayrıca gelincikler kurutulur, çayı sakinleştirici olarak da içilir.
Bir de şöyle bir söz söylemişti bir botanikçi, o da bir başka çiçekçiden duymuş.
’Gelincik insan gibidir. Dünü vardır. Yaşamıştır. Bugünü vardır. Yaşıyordur. Ama yarını belli değildir’
Son-bahar şiirine o ilk üç dizede ne çok yakışmış gelincik.
Yüzünde gülümseme, yaşanmış binlerce yazlardan, gizil bir hüzün binlerce yaza kalan.
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta