Gittiğinde sol koluma sol kaburgama bir ağrı oturdu. Konup kaldılar bende. O günden bu yana sanki seni solumda yüklenmiş taşıyorum. Oysa öylece düşmüştüm peşi sıra yoluna. Umuda dair yaşama dair ne sözler büyümüştü gönlümde dilimde...
Şimdi bir kenarda öylece durup olan bitene bakmak kaldı bana.Bazen bunca şeyi anlatacak yeni bir kelime bulmaya çalışıyorum. Gönlümü avutacak aklımı kandıracak. Bulamadıkça ya iki satır küfür düşüyor dilimdendünyaya ya da birkaç saçma sapan sitem.. Daha önceleri de söylemiştim nereden bilebilirdim ki o küçücük avuçlarını emanet ettiğim düşlerimi her yana saçıp savuracağını.Ne yaptın sen bana? Maddi manevi dünyamı bırak, hayal dünyamı bile yıktın üstüme. İnsan hayal kurmaktan hiç korkar mı?
Sen hayattan alacaklıydın.. "Yazık değil mi bana,bu dünyada mutlu olmayı en çok ben hakediyorum" derdin hep. Alacaklarını kapattıkça beni tükettin..Ben düştüm...
Sen kafan dik mağrur kul
Basıp geçtin gittin..
Yeni değil belki ama; eski bir kelime düştü dilime, küfürden sonra sitemden önce.. Olsun... Bu da böyle olsun...
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta