-Ruhları Şadolsun-
Şimdi bahar vaktidir yüreklerde yadınız,
Kulaklarda çınlıyor hala o feryadınız,
Mahrem düşlerimizde saklı kaldı adınız.
..........Beyhudedir kalbimin çarpışan gelgitleri,
..........Şad olsun ruhlarınız Solingen Şehitleri.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bir avuç küldür şimdi sizden geriye kalan,
Ve tarumar bir bahçe masum güleri solan,
Hakikat bu müebbet gerisi hepten yalan.
...........Uhrevi dünyanızın şenlensin muhitleri,
………Şad olsun ruhlarınız Solingen Şehitleri.
....duyarlı yüreğinize çok teşekkür ediyorum bu şehitler benim ilçem Çarşamba ' dandılar ....on puan ve tebriklerimi gönderiyorum....Mehmet Karlı
Şimdi bahar vaktidir yüreklerde yadınız,
Kulaklarda çınlıyor hala o feryadınız,
Mahrem düşlerimizde saklı kaldı adınız.
……….Beyhudedir kalbimin çarpışan gelgitleri,
……….Şad olsun ruhlarınız Solingen Şehitleri.
SAYIN HOCAM DUYARLI YÜREĞİNİZİ KUTLUYORUM. RUHLARI ŞAD OLSUN. ŞEHİTLERİMİZİ SAYGIYLA ANIYOR TERÖRÜ VE NEDEN OLAN HERKESİ LANETLİYORUM. SAYGILARIMLA...
Müdürüm,
O günü çok iyi hatırlıyorum. (Düşünün işte ben o gün bile Taşova'daydım. )
Tüm Devlet Erkanı Taşova'daydı. Hükümet binasının önünde S.DEMİREL, Tansu ÇİLLER, C.ÇAĞLAR ve diğer bakanlar konuşmalar yaptılar.
Konuşmalardan sonra gençlerin yuhalamaları ve makam arabalarına saldırmaları kalmış zihnimde. Ne vaadler verilmişti. Hangileri gerçekleşti acaba???
Şiiriniz hakikaten harika olmuş 'Ve tarumar bir bahçe masum güleri solan, ' mısrasında (gülleri) bir tane (l) unutulmuş.
Bu şiirini çok inceledim, durak, uyak, ayak kusursuz işlenmiş.
Konusuna gelince epey duygulandım. Türkiye'ye insanlık, demokrasi, insan hakları dersi vermeye kalkışan avrupa kendi yaptıklarını hiç bir zaman görmedi zaten. Valla depreşti yine onlara olan kinim, öfkem.
Ağzımdan kötü bir söz çıkmadan bitireyim bari..
Şirinizi ve kaleminizi yürekten kutluyorum.
Çok çok beğenerek ve keyif alarak okdudum.
Saygılar
Bu şiir ile ilgili 43 tane yorum bulunmakta