Gözlerimde güvercin uykusu
Yüreğim; sıvası dökük, boyası solmuş bir duvar
Köşelerinde acı veren zehirli örümcekler var
Ruhumda kaç günün, haftanın ve ayın
Hatta yılların hüzünleri var..
Gönlüme misafir olan bütün yolcular
İyi ve kötü, güzel veya çirkin
Renk renk, birer fırça boya attılar
Ellerini çekmiş olsalar da renklerimden
Zamanla, birer birer solsalar da
Halen yüreğimde izleri var…
…………………..
Son yolcum!
Senden önce;
Revnaktı her sabahım, gecem
Bin bir renk çiçekti gönlüm
Bir kırlangıçtı yüreğim
Ağacın yeşilinden, denizin mavisine
Bütün renkler benimleydi
Rengârenktim…
Senden sonra;
Geceler yüreğimin katili,
Gündüzler başucumda yas da,
Yaban otları yeşerdi gönlümde
Bezgin sarı renginde,
Kanatlarım buz tutu
Buz mavisi oldu tüm renklerim,
Gözlerim işlevlerini yitirdiler
Solgun şiirler okumaktan başka işe yaramıyorlar,
Bütün canlılara dilim lal, bedenim yoksun
Dudaklarımda geçmişten kalan
Başa başka gülümsemeler…
Ellerim..
Ellerim, boşlukla temas halindeler
ve titriyorlar…
Direncim solgun,
Derman yok parmaklarımda
Belki bu solgun şiirden sonra
Son şiiri yazamayacağım sana,
Kelimeler, solgunlaştılar bana
Güneş rengini soldurdu, turuncu doğmuyor
Ay penceremde ışığı solgun, bekliyor
Hayatımdaki renkler bir bir soluyor…
…………………….
Ne zaman sevdiysem herhangi birini
Ve öptüysem gül rengi dudaklarını
Alıp götürdü bal rengi tadımı
Ve bendeki ona ait rengini,
Daha sonbahar gelmeden
Solgun duvarlarımın ardına saklandı
Şen şarkılarım, hüzzam makamında şimdi
Düşlerim, özlemlerim solgun
Adımlarım yavaş ve yorgun
Kendimi yaşama durdurdum
Yaşam soluyor, ben solgun..
…………………
Sana solgun sesleneceğim, son yolcum!
Ve sonra senide hatıralarım arasına
Diğerlerinin yanına yolcu edeceğim
Ve sana da susacağım,
Suskunluğumda sen olmayacaksın
Ne o! .. Niçin şaşırdın?
Beklenmedik bir anda terk etmiyorum ki seni
Çünkü çoktan ısırmıştı,
Sendeki engerek yılanı beni!
Ve kara lekeler doluştu
Bendeki sana ait rengin üstüne…
…………………
O kadar çok şey vardı ki anlatamadığım
İşte o yüzdendi sana saçmalamalarım,
Rasgele konuşmalarım ve korkularım
Sen yoksun şimdi, solgun anlatacaklarım..
Sevmeye kıyamadığım, ayrılığına doyamadığım
Kendimden bile sakındığım mavi düşümdün!
Solgun sarhoşluklarımda sana seslendim
Karanlığının solan saatlerinde sendeydim
Masum bir kedi gibi sokuldun dünyama
İlk sende yüz sürdüm başka bir tene
Ayak izlerin, izlerin hala kalbimde
Ve hala hiç öfke duymuyorum sana
Bütün renklerimi soldurmuş olsan da..
Gözlerimi, gözlerine hapsettiğinde
Seni yüreğimde büyüttüm,
İsmini alenen ikrar edemese de dudaklarım
İmkânsızlığa inat, ben seni sevdim!
Tenine dokunmadan
Yokluğunun karanlığında
Sensiz gecelerin koyunda, seni sevdim!
Yüreğimi avuçlarına verdiğim gün
Hasretinle yoğruldum, veda gecelerinde..
Hiç yaşamadığım bir şehirden sen
Labirent sokakların ve caddelerinde
Bir yol ararken, çıkmaz gecelerinde
Ben en çok sende kayboldum
Ve soldum, son yolcum!
……………………
Bu solgun şiirle cürümlerime dönüyorum
Buzdağlarımın çözülüşlerini anlatıyorum..
Solgun gündüzlerime seni sarıyorum
Dudaklarımda senden kalan şarkılar
Ve avuçlar dolusu anılar…
Yine bir geceye daha sızıyorum
Elimde sigaram, ucunda kızıl ateş
Parmak uçlarım sarardı
Kadehimde bir yudum şarap kaldı
Kökledim yine solgun bir geceyi
Yine acıların son demine erdim
Ellerimde geziniyor, kırılgan duygularım
Paramparça, geceye perişan dökülüyorum..
…………………….
Usumda solgun unutamadıklarım
Biten bir hikâyeyi anlatıyor dudaklarım
Ve bir deniz kenarında kum tanecikleri
Buluşurken aceleyle dalgalarla,
Sabahın serinliğimi bedenimi üşüten
Yoksa usumdaki sen misin, yine?
Tenimi ürperten..
Son gülüşüm yanaklarımda
Şimdi senden yana;
Sessiz hıçkırıklarım var dudaklarımda
Ve solgun kadehim hiç boş kalmıyor,
Daha içmeden sarhoş içkiler dolup boşalıyor…
Sende gördüğüm madalyonun üzerinde
Soru işaretleri hala çıplak, yerinde duruyor
Cevaplar bulup giydiremiyorum,
Başka bir noktalama işareti de koyamıyorum
Dilinin karanlığı ile öldürdüğün kelimeleri
Hiçbir cümlede kullanılamıyorum…
Artık sürekli sensizliğimdeyim
Bütün yakamozları yakıyorum
Ayrılıklarımın ucuna iniyorum
Deniz rengini yudum yudum
Ruhuma işlesin diye bir umut
Solgun gölgemle ona koşuyorum
Sensizliğimde mavi sulara konuşuyorum
Unutulmuş! .. Unutamamışım
Kalbimden geçen hiçbir yolcumu!
Gölgemi denizden geri çekiyorum
Tek tek gönül misafirlerimle buluşuyor
Bir hesaba oturuyorum..
Son yolcum, sana gelince duraksıyorum
Küçük bir çakıl taşına takılıyor gözlerim
Usulca onu alıp, denize bırakıyorum
O taşla birlikte senide, bana solgun
denizin mavisine gömüyorum,
Ve son yolcum, seni bende bitiriyorum..
Gülümseyerek başlamıştık,
Gülümseyerek bitiremedik
Kaçınılmaz bir sondur, sevdalara güle güle demek
İşte eksiksiz ve solgun bu şiirle sana veda ederek
Seni; sessizliğime gömüyor,
Senden önceki yolcularımın yanına gönderiyorum..
Ben; sessizliğimin en derininde boğulmak üzere
Pusuda bekleyen ölümün kucağına
Yavaş, yavaş gidiyorum…
…sende çoktan öldüğümü biliyorum! !
Kayıt Tarihi : 13.8.2008 20:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)