Merhaba aşkım yine ben geldim merak etme bütün sıkıntılarımı omuzlarımdan attım da öyle geldim. sen de beni özledin mi bu gece bilmiyorum ama yıldızlar; gelmezsem bu gece düşlerine, aşkım çok kızar merak eder demişti de o yüzden geliyorum bugün bütün okullarda seni öğretti öğretmenler öğrencilerine ben biliyorum artık aşkım alfabem nedir dilim, lisanım nedir. aşkım hani geçen gece gelmiştim de şuram ağrıyor demiştim de bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı, sol yanım sol yanım çok acıyor aşkım hem de her gün acıyor. Dün sabah yıldızlar taç yapmıştı hayallerimde saçlarına elinden tutup gökyüzüne çıkarmak istedim üzerinde siyah bir elbise vardı yakanda örgüden bir şal, gece olunca yağdırdı yıldızlar tüm mutluluğu saçlarına, bende ağladım, ağladım işte utanmadan, yıldızlar ne oldu dedi düştüm kolum çok acıyor dedim. Yalan söyledim aşkım, kolum acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu. Bugün her zamankinden çok yanında olmak istedim. yıldızlar hayali yanında dedi ama varlığı gibi olmuyor dedim. Ellerimi tutmasını gözlerime bakmasını istedim, yıldızlar tutup getiremem ki dedi, bari kokusunu getirin dedim. ben kokusunu bilmem ki dedi, bende banane dedim ağladım, yıldızlar uzak dedi, sustum ama için için yine ağladım aşkım, ha birde sol yanım çok acıdı aşkım, herkesin sevdiği yanı başında benim ki çok uzakta, benim yıldızım sevgin ne kadar büyükse aşkına o kadar yakın olursun diyor, benim yıldızım sevmeyi bilmiyor mu aşkım? offff benim yıldızım her gün bana türlü türlü nasihatlarda bulunuyor üzülmesin diye söylemiyorum ama bütün sevgililer hep el ele geziyorlar biliyorum yıldızlar seni bana getirmez aşkım. Sabah oluyor ben gideyim artık aşkım güneş bilmiyor kaçıp kaçıp sana geldiğimi duyarsa kızmaz ama çok üzülür biliyorum. Kim yoruyor gün boyu seni izin verme aşkım ne olur yorma kendini fazla uyanınca aklıma geliyor bide bunun için ağlıyorum aşkım bak fotoğrafın yanı başımda hayaline bir kez daha sarılayım. biliyor musun aşkım sana yazığım şiirlerimi şu ajandalarda biriktirdim. Üzerine de fotoğrafını yapıştırıp başucuma koydum her sabah onu öpüp kokluyorum kimseye söyleme ama aşkım bazen de konuşuyorum onunla ne yapayım seni çok özlüyorum aşkım. Haaa! unutmadan yıldızlara yarın sana yeni bir şiir yazacağıma dair söz verdim. Ben bu gece yazmaya başlayacağım kalbimin yazmadığını anlarlarsa bana çok kızarlar ne yapayım ben kalbimden gelenleri hep sana yazdım. Banane kızarsa kızsınlar ben kalbimden gelenleri yalnızca sana yazacağıma söz vermiştim, hem ben neyi nasıl anlatacağımı bilmiyorum ki kalbim biliyor. Senin adın geçince şiirlerimde sol yanım acıyor aşkım hiç bir şey yiyemiyorum bazen de dayanamayıp ağlıyorum. Kağıda da böyle yazamam ya aşkım ben fotoğraflarını öpeyim sende gel rüyama beni öp mutlaka gel aşkım sen rüyalarıma gelmeyince sol yanımın acısı ile uyanıyorum aşkım. Sol yanım çok acıyor aşkım. Sol yanım çok acıyor.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta