Ebuzer, Ebu zerr...
Neler sığdırdın 23 yaşına,
Bir hicranla başladı yaşının 23’ü
Hayallerin umutların kapanırcasına göç ettin anne ocağına...
Sevdiğinden ayrı düştün gayri akmasın gözyaşı diye, bağladın taşı yüreğine tıpkı esaretin zıkkınlığı gibi...
Ardından veylifigan etti kara trenin tyfon’undan çıkan sesle, bir garip hicranın en acı öyküsü olacaktı.
Ameliyat masaları, dozun ayarı olmayan tedaviler, aklı durduracak fikirler ve ölümün soğuk rüzgarı.
Yürek dayanamadı 23’ün ortasında bu kadar çileye...
Ömür 8 gün sundu sana bir İstabul hikayesi adında.
Zaman su gibi geçiyor, kalp atışları damperenden öte. dil, göz, yürek, her tarafıyla gülüşler parlıyor...
Acılar gülüşleri takip eder.
Ve kara gün! Esenler otogarından başlayan hikaye...
Öksüzlüğün ilanı, yetimliğin acısı ve öfkenin son noktası...
Babalar yürekte analar dilde aile kanayan yara.
bir gurbet yolculuk o ya 530’dan başlayacak olan esenler hikayesi
Önce evsiz, sonra kalpsiz, sonra güvensiz sonuçtada yaşamsız kalacağın şehr-i süleha öyküsü...
Eyyyy cellad paramparça et yüreğimi bir sol elim kalsın yüzüğün güzelliğiyle...
Kayıt Tarihi : 15.6.2023 16:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sol elinde yüzük sağ el bileğinde kesik le yazılan bir şiir Her şey teker teker elden giderken Gözde canlananların öyküsü
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!