Söke'de Tiyatro, Kültür, Sanat Ve Edebiy ...

Suat Tutak
256

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Söke'de Tiyatro, Kültür, Sanat Ve Edebiyat'a Genel Bakış...

ESİNTİ 14. 09. 2006
Suat TUTAK

SÖKE’DE TİYATRO, KÜLTÜR,
SANAT VE EDEBİYAT’A GENEL BAKIŞ...

Söke ilçesi çok eski bir ilçe... Belde oluşunun 115 seneye yaklaşan bir geçmişi var. Bin sekiz yüz doksanlı yılların başlarında belediye olmuş, ören yerlerinin geçiş merkezinde, bir kültür kentidir.
Dünya tarihi boyunca Söke’nin yakın çevresinde çok medeniyetler kurulmuş, yıkılmıştır. Dünyaca isim yapmış olan bilim adamları, (Aristoteles, Sokrates vb.) filozofların yetiştiği bir tarih beşiğidir.. Bu özelliği Söke halkını da etkilemiş, Cumhuriyet dönemi öncesinde ve de sonrasında Söke’de, hep kültür insanları yetişmiş, Türkiye genelinde, Aydın’da ve Aydın ilçelerinde ses getiren, öne çıkan kültür ve edebiyat insanları, sanatçıları yetişegelmiştir..
Söke kendine has bu kültür kaynağı, kültür önceliği, öncülüğü, önderliği ile çevresine hep lokomotiflik görevi üstlenerek, bunu da çok iyi şekilde başararak, bugünlere gelmiştir..
Cumhuriyet döneminde Aydın ili ve ilçelerini bırakınız; Türkiye genelinde bile birçok büyük illerde, Söke’nin bu aktivitesini, başarısını, yaptığı kültür çalışması çeşitliliğini, Söke’de yaşayıp kültür ve edebiyata verilen değeri, bu ilgiyi göremezsiniz. Hele yurt genelindeki ilçelerin bir çoğunda, bu faaliyetlerin 1/10’ nu (onda birini bile) bulamaz, şahit olamazsınız..
İşte Söke; Kültür, sanat ve edebiyat açısından o derece bereketli, verimli, fazlaca ilgi duyulan bir kenttir. Bu belki, genlerinde olan bir zenginliği, yada çevresinde bulunan tarih öncesi kültür ve medeniyetlerin bir yansıması olarak kabul edilebilir.. Kanımca, bu böyle olmalı...
Kültür, Sanat ve Edebiyatı Söke’de 1960 öncesi ve 1980 sonrası diye iki devreye ayırmak kanımca, doğru olur.. Çünkü; bu alandaki gelişmenin büyük bir atlama, sırama yaptığı dönem 1985 yılından sonradır. Aradaki gelişme farkı 1985 yılından sonra bariz bir şekilde kendini gösterir. Ancak, bir şey gözden kaçırılmamalıdır. 1960 yılından önce ve 1985 yıllarına kadar olan dönemde, Türkiye’de ulusça iki büyük yönetim devrimi yaşadık.. Biri 1960 ihtilali, diğeri 1980 devrimi... O nedenle; bu askeri devrimlerin sivil halk üzerinde büyük etkileri olmuş, kültür, sanat ve edebiyat ikinci plana itilmiş, insanların yaşam savaşı daha da öne çıkmıştır... Öyle olmasına rağmen; sanat, kültür ve edebiyata halkın ilgisi kesilmemiş, sevgi devam etmiş, yapılan etkinliklerde kültür, sanat ve edebiyat insanları hiçbir surette yalnız bırakılmamıştır..
Artarak çoğalan ilgi 1985 yılından sonra yeni kuşak gençlerle, daha bir artış göstererek, Söke için gurur vesilesi teşkil etmiştir...
Bugün kentimizin nüfusu resmi olarak 62400 civarında, resmi olmayan verilere göre ise 100 binin üzerindedir... Söke kentimizin 1960’lı yıllarda, yada daha önceki yıllarda kent nüfusu 15-20 bin civarında idi.. Şuan yurdumuzun bir çok ilinden birkaç kat büyük olan Söke, o günler de, küçük bir kent görünüşündeydi. Antı parantez içinde şuna işaret etmek istiyorum.
Kentte yaşayanların çoğunluğu, onda 8 ile 9’u birbirini tanıyordu... O nedenle; her yönden gelişmeye açık bir kent gibi, bir görüntüsü vardı. Yıllar içinde birçok göçler alınca, birçok şeyler istenilen ve de düşünülenin dışında gelişim gösterdi.. Her şeye rağmen; o içimizdeki edebiyat, kültür, sanat aşkı azalmadı... 68 kuşağının tüm yurtta, her konuda olduğu gibi, bu konuda da Söke’de etkisi oldu, imzasını koydu...
Ve; daha sonraki kuşaklar, devreye girince gelişme, birden hızını çoğalttı.
1960’dan önceki yıllarda; genelde, bireysel çalışmalar kendini gösterir, etkinliklerde yer alırdı.. Sivil toplum örgütleri pek fazla yoktu. Bugünkü kadar da aktif ve ağırlıklı değildi.. Zaman zaman 10-15 kişi bir araya gelerek, bir tiyatro çalışması yapar, birkaç kez oyun sergiler, ardından çeşitli özel ve de tüzel sebeplerle dağılır, kaybolur giderdi... Unutulurdu. Her; kendini edebiyatçı, sanatçı gören kişi bireysel çalışmalarla, kişisel ekonomik gücüyle faaliyetlerini sürdürür, varlık göstermeye çalışırdı.
Bu faaliyetleri gösteren, sanat savaşını sürdüren kişiler, bugün 60 yaşının üzerine geldiler.. Kimileri ise ölüp gittiler (Allah tümüne rahmet eylesin..) Şuan çoğu hayatta değiller. Ama; arkadan yetişen yeni nesil gençler, onların yokluğunu belli etmiyor... Onları aratmıyor. Çünkü; Söke’deki edebiyat, kültür ve sanatın temeli o eski yıllarda atılmış durumda. Zorlu, sıkıntılı ama başarılı, sağlıklı bir kültür geçmişi var.. O nedenle; artık bu konuda önü açılmış sayılır.. Çünkü; o zorlu şartlar yok artık. Bugün her şey daha kolay. Çünkü; bugün, 120’nin üzerinde Sivil Toplum Örgütü(Dernekler) oluşmuş, konularında aktif olarak, başarılı bir şekilde etkinlikler yapıp, güzellikler sergiliyorlar..
Önceki yılların kahve köşelerinde toplaşıp, bir araya gelerek sanatsal konuşmalar, projeler üreten gençler artık, uygar ortamlarda, insanca bir değer bularak, kendilerine ait dernek çatıları altında çalışmalarını, gönül ve güç birliği ile sürdürüyorlar. O nedenle; bu alanda, büyük bir gelişme var.. Ancak; o eski yılların en büyük sıkıntısı olan ekonomik, parasal sıkıntı hala güncelliğini koruyor... Henüz çözülebilmiş değil. Çünkü; icraat için gerekli para bulunamıyor.. Yine sıkıntılar yaşanıyor... Söke halkı zaten büyük bir çoğunlukla yoksul ve dar gelirli... Büyük şirketleri ve büyük esnaflarımızda ise, sanatsal faaliyetlere sponsor olma, ekonomik katkıda bulunma alışkanlığı yok... Henüz yeterli düzeyde değil. Ancak; son yıllarda dernekleşip, kurumlaşan gençlerimiz, sanatçı ve de sanat severlerimiz genelde, bir çatı altında toplanmaya başladılar.. Onun için bugünün gençlerinin işi kolaylaştı. Eski yıllarda bu alt yapı, yoktu. Kültürü, sanatı, edebiyatı yaşatabilmek, kabul ettirebilmek çok daha zordu. Hatta imkansızdı diyebilirim.

Son kez düzenleme tarihi; 07. 01. 2008

Suat Tutak
Kayıt Tarihi : 12.1.2008 22:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Suat Tutak