Sokakların derin sukutu kaldırımlarda beni boğar
Cumbalar gökdelenlere başını çıkarmış sessiz bakar
Çekerde yorgun ayaklarım bir bulvarın ortasına
Gözlerim semada yavrusuyla uçan bir martı arar
Yanaklarımı çılgın çağın artıkları kirletmiş
Gün batar cebimde çek defteri ödenmemiş
Dilimde adın yosun tutmuş bahar çiçekleri
Ferman yürürlükte bir kez olsun ilga olmamış
Evleri çekerim içime bir ejderha iştihasıyla
Lokmalar nemruttan zakkum tadında ağzımda
Derisinde okyanuslar keşfettiğim zayıf beden
Telaşsız hüküm ferma eder çalar kendi sazında
Sofalar bir ihtiyarın gözlerinde mesnevi okur
Huzur rahlede davudi bir ses olur için için coşar
Torun yanaklarında büyütür bahçedeki bodur fidanı
Bereket akşam sofralarında ufuk olur öteyi aşar
Nimetin şükrünü bir derviş hatırlatır duasında
Baba pencereden semaya bakar bir prens edasında
Kediler oynaşır koltuk üstünde satıcının sesine inat
Kapı bir açılır bir kapanır ezanlar huzur nidasında
Mutluluğu örgüleştirdiğimiz evler heveslere yenik düşer
İlmi taşıdığımız kitaplar bir leblebicide mahzun bekler
Komşular tatilde, anahtarları emanette saklanır sıkı sıkıya
Yeni eskiye mağrur bakar, dede toruna mahcup seslenir
Sesler seslere karışır bir cümbüş var pazarda
Veresiye mal satar meçhul bir sayfaya yazarda
Önünde duran otomobile çanta taşır küçük çırak
Dalar bir film afişinde kaybolur gider bir nazarda
Kovdukça kaygılar akşamın koynunda çoğalır
Ekrandaki şarkıcı yeni bestesiyle ününe ün katar
Çocuklara şarkı yazan bestekâr tempo tutar arkada
Katliama ilk imzayı çekinmeden daha kuliste atar
Yüreğimin minesine çarpar gelen sesler pencereden
İmar yasası engeldir kazmalar vurulur aceleyle erkenden
Şehir bir medeniyeti çökertir genç iş adamının sesinde
Tarih elleriyle iki yakayı birden kavrar nefesler ensesinde
Mimar Sinan bir köşede hüznü ve merakı besteler
Götürü alan ustanın elinde ters tavan üstüne çöker
İthal vazolar ışığın önünde zarafeti zedeler hoyratça
Mahcup vitraylar yalnızlık zindanında gün sayar
Hüseyni makam işgal altında kaçak bir kızın ağzında inler
Hamamizade akort ayarı tutturamaz avare metalik sesler
Sanatın dibacesi sökülmüş bab-ı hikmet eşiğinde zamansız
Payeler pazara düşmüş karar onaylanır iner kalkar eller
Ramazan YILDIZ
02.01.2007
Saat:11.14/Darende
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta