Adımlıyorum...
Ellerimi sokup yureğimin ceplerine
Adım adım, acele etmeden yürüyorum.
Derimin
etimin
kemiklerimin
sinirlerimin... hepsinin altındaki, içimdeki kainatta.
-Ne diye bu sokağa saptım?
Bilmem... Şeytan dürttü diyelim
Geçtiğim onca yoldan farklı burası
Gözlerimi kamaştıran sorgucu ışıkları yok
Tatlı bir loşluk var, huzurlu, davetkar
Bi de ne bileyim adını koyamadığım
Ama tanıdık
Hani kırk yıllık ahbap derler ya
İşte öyle bir yel sarıverdi, çekiverdi beni.
Oh! .. Gergin dizlerim acılıyor
Açıldıkça çiğler gülümsüyor çimenlerime
Cemreler düşüyor hayallerime...
Heyt be can kardesceğezim! ! !
Demek sen de burdasın ha? !
Tevekkeli tomurcuklarım çiçeğe durdu
Nehirlerim köpük köpük coştu...
İçindeki çıngının cıvıltıları vurmuş gözlerine
Yine pırıl pırıl, ışıl ışıl bakıyorsun
Ve yine şavkın aydınlatıyor karanlıklarımı
Amma da zayıflamışsın
Dur bakim... Yanık kokusu geliyor
Üstündeki elbiselerden de duman tütüyor
Ne oldu, ben seni 'içeride' biliyordum
Ne zaman çıktın da geldin sokaklarıma? ..
(İzmir - 2001)
Serhat KaradumanliKayıt Tarihi : 23.7.2005 18:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!