İşte bu gece
Ne yapacağımı bilmiyorum
Bir korsan hücumu bekliyorum
Kırsekiz saatin inanılmaz tarihini
İlmek ilmek dokudum sinirlerime
Hırsız adımlarla yürürken sokaklarda
Şişen kalbim
Göğsümü acıtır
Rutubetli bir ateş
Yakar şakağımı
Bir şey görecek gibi
Karanlığa bakıyorum
Sebebsiz yaşlarla ağlamak
Uyurken hançerlenip uyanmak
Ve ardından ölmek
Anlamadan hiçbir şeyi
Öylesine yitirdim hissimi
Yağmur tanelerinde hiddetli bir ahenk
Altınlı iktisad ve menfaat rüyaları
Bir lambada sersem ve hissiz
Kayboluyorken izsiz
İkinci lambada alevlenir
Uyuşuk beynimde eski hatıralar
Bu zavallı
Mütefekkir gölge
Beyin uyuşur dizler kesilir
Dumandan yontulmuş
Vücutsuz bir put
Ruhum matlub beynim dümur
Yalnızlığım görülmez bir kelepçe gibi
Sıkıyor son haddinde bileğimi
Ve düşünürken bunları
Hızla hırsla hışımla
Damarlarımda kan
Uğuldayarak akıyor.
Katil duvarlar
Yalan kaldırımlar
Ağza göre sırıtan yollar
Medeni ve necib garbın
Vahşi türke mümtaz hediyesidir
O kibar orospular
Ağaran şafakla sulasında
Üşümüş de sinmiş
Kanyaktan manyaklaşmış
Kumarhane kuşları
Pusuda bir ahtapot gibi
Bakıyorlar
Elinde kırmızı cam şişeler
Kan içen
Salyangoz kılıklı sarhoşlar
Ve bir de ben
Kovulmuş ve sürülmüş sevdalı
Nefes alırken
Ağzımdan çıkan buğular
Ölümün renginde prlar
Ben gibi savrulan rüzgar
Keder ve elem sesleriyle ağlar
Düşünürüm ne oldu ne olacak
Beynim mengenelerde sıkışır
Bu düşünceler var ya beni
Ecllat satırına baş eğen
Asılmak için ipe yürüyen
Bir insanın duyduğu
O ümitsiz
O kahredici
Korkuyla titretiyor
Ve gitmek istiyorum
Bu erimiş yokluk gecesinde
Mahvolmak istiyorum…
Kayıt Tarihi : 18.9.2006 00:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!