Alıp götürmüyor vakit ömrümden aldığı kadar iki sokak öteye bedenimi. Patlak lambaların, soğuk havanın ve ince montumun titrekliği seriliyor kaldırımlara. Pencereden izleyenlere sınırsız özgürlük dağıtmaya çıkmış adımlarım. Oysa sınırlarını bilmeyen bi kadınım topuklularımla. Tik tak! Sürüyorum izlerini hemen önlerinden önümü dönüp. Sessiz olmuyor bu saatlerde kuytu köşeler ve köşe köşe variller içlerinde ateşler ve ateşten bi kaç kişi var. Hepsini tek tek söndürmem lazım, hepsine tek tek anlatamam. Varlık mıdır korkaklık, neden? Cesaret ölümün kucağında sevişiyor. Patlak kaşım, soğuk kişiliğim ve su alan montum yağmurda sergileniyor. Büyük bi müzede yüklü değeriyle.. Tanrımmm)
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta