Sokaklar vardır ya hani
İçinde sırılsıklam olduğunuz
Hani limanlar vardır
Hiçbir geminin temelli demir atmadığı
Sahiller vardır kaldırımları insan sellerinde aşınır da
Bir Allah’ın kulu sahip çıkmaz kayalıklarına hani…
Bacaklarınız ağırlaşır bazen işte oralarda bir yerde
Çığlınızı bir atmacanın keskin gözlerine verirsiniz,
Ve o da alır ıssız bir uçurumun eşiğinde geceyi
Biler
Lacivert eşiklerde..
Aşk mıdır bunu
Bize yaptıran..
Bence başka türlü bir şey bu…
Hırçın ruhlarımızın
Doğaya dönüşünü kudurtan bir
Deli kan olsa gerek iliklerimizde..
Öyle aç bileklerimizi sürgünleyen
Yaşamın yıldızlara baktırmayan telaşından sıyrılmaya..
Öyle aç tüm gök gürültüsünden korkan yüreklerin pısırıklığını susturmaya..
Hani diyemediğimiz türkülerde masumiyetin söndüğü,
En sivri dişlerin çiğ etlere saplandığı
Her şey sevdamıza dair diye diye ruhumuzu zımparaladığımız
Kaoslarda
Ansızın ışıklar sönerde
Hatırlarız ya sessizliği..
Belki de bu tür bir şey doğayı özlemek,
Belki de bu tür bir şey her şeyi susmak
Nefesini tükenmeyecek uçurumlarda barındırmak.
Şimdi bile diyorum ki bazen,
Bazen biri çekmeli şu dünyanın fişini..
Çekelim de kaç bucak yıldız var görelim
En karanlık gecede kaç fener alayı söndürülmüş
En verimli yüreklerde.
Yalan yok şimdi,
Geride kaldı
Sarılıp sarmalandı kaldırım çiçekleri,
Öğrendim ki yediverenler
Tükenmezmiş
O halde tükenmeyecek uçurumlardaki kır çiçekleri
Sadece daha çok yıldız,
Daha çok telgraf teli lazım bize..
Bırakalım konsun kuşlar üzerine
Bırakalım limanlarda ve han duvarlarında
Ve fener alaylarında
Kaç mevsim tutulacak..
Bu deli kan
Hangi damarda ne kadar kalacak..
En son kim kuduracak
İlk kim zımparalanacak?
……
Sevinç BaşbuğKayıt Tarihi : 20.3.2005 22:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!