Gürültü yapacaksan illa
Çay kaşıklarını bardaklara çarp, üç çay biri açık
Kepengini kapat esnaf kahvesinin
Boyacı sandığına vur fırçalarınla
Pazarda sebzelerin fiyatını bağır mesela
Muavin ol, durakları hatırlat yolculara
‘Üçkuyular’da inecek kalmasın’
Ne çok kulağa hoş gelen gürültü var aslında
‘Bir buçuk pilav üstü dönerin var usta’
İyice anlaşılsın diye
Vurgulayarak konuşurken öğretmen
‘Neeeeeeymiş’ diye başladığında sözlerine
Mesela, bir çocuk arkadaşından pas istediğinde
Ofsaydın kitabını yazmadığı yıllarda henüz
‘Fatma Ablaaa’ diye çağırdığında
Annemi komşu kadın
Bahçe duvarının ardından
Siz büyük adamlar
Gürültü yapmayı bile bilmiyorsunuz
Gökyüzünüze bir yağmur misafir oluyor
Akıl edip selam dahi vermiyorsunuz
Ayıptır ya hu
Ramazan davulcularını bile susturuyorsunuz
Aşık, dudaklarınızı okur, eyvallah da
Hani bir kez bile bağırmaz mı insan,
‘Seviyorum’ diye
Kayıt Tarihi : 17.11.2013 12:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!