Önce-
güneş ölür; zar zor akşam olur,
zifirî kalır zaman, sanki zihinden silinir,
Siyah kırılır birden sokak lâmbasında;
-top oynar ışığın dili!
Bir şimşek hilebaz davranır;
-yani, şerârenin asaletine güvenir, zahir
Ak sakalına uzanan eller, salavat getirir
Aptal lâmbaya bak, geri zekâlı;
-sabah oldu beller geceyi.
Sonra-
Yıldırım düşünce şimşek biter
karanlığa uyanır şu lâmba yine
Birçok defa yanar-söner,
-yanar-söner, yanar...
Şimdi-
uyku tutmazsa beni, sabah nasıl olur?
ne bileyim, kaç koyun başıma belâ?
çobana mı yanayım, sürüsüne mi?
-cümlesini topa tutar, düşlerim!
Sokak lâmbası masumdur aslında;
-şimşeği sayar
Ben de sayarım;
-lâmbanın tüm sülâlesini...
23.08.1999 - 2010
Orhan TiryakioğluKayıt Tarihi : 28.12.2007 00:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir sokak lâmbasının ettiğine bakınız. Ozan, bir lâmbaya takılıp kalmış sanki, düşündüğü ışığın hengâmesinde yitip gitmiş belki de. Saygılarımla.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!