Sokak Lambaları Şiiri - Ayhan Sarıoğlu

Ayhan Sarıoğlu
102

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sokak Lambaları

SOKAK LÂMBALARI

Gece ile birlikte gözlerimin içindesiniz, hepiniz!

Farkındamısın güzelim?
İhanet kirpiklerinin arasında puslaşmış gözlerinin
Yokluk sanrısı kırılıp dökülen
Yabansı devinimlerine vuruyor ipilik vücudunun.
Kerte, kerte duruyor içlerinde,
Elerin veriyor seni ele, titreyişleriyle dudak büküşlerinde
Kendimden önce, adım düştüğünde masanın orta yerine
Nabız atışlarında görüyorum,
Mavi bir yılan, kayar derinin altında damarların…

Gece ihanet soluyor seninle
Boyalı gülüşlerle diplediğin kadehlerden
Islaklığından, kurumuş dudaklarının
Şimdiki iç çekişlerinden,
Hırçınlığında şiirlere saldırışından anlıyorum…

Akşamın yüz çizgilerinden düştü mevsimim
Ölümüne kaldığım bir maceradan
İçindeki patlamalar yanıp sönerken yıldızlarında,
Aynalara pür telaş düşer kızarıklığında aldanışlarının.
Ve yıldızların sönerken yüzünün atlasında
Kara bir deliğe döner bakışların…

İhanet arka sokakta pusuya yatmış,
Fiskoslarla körüklerken küllenmiş anıları
O öpülesi kızıl çizgilerden,
Bozgun sonrası burgacında yüzünün kızaran yanının,
Düşüncelerinin mağara sessizliğinde saklı

Ve sokak lâmbaları,
Kar sararken ayazımla adımlarımı
Tepeden inme ihanet fısıltılarından
Yalnızlıklarımda ısındığım
Yüreğimde yanan kirpiklerin,
Kristallerinin aydınlığında kaldığımdan beri
Eylül’ün kanayan kalbinden bir şair düşer,
Kırılgan, mavi bir ışığın gürültüsüyle ihanetin yüzüne

Peki, şimdi niye alaycı sırıtışlarla, niye sırtımdasınız?
Yorgunluğunuz yüzünüze vuruyor sizlerin de
Tutunamayan aşklar kadar yaralısınız
Belki de bundandır boynunuzun büküklüğü…

Gardiyan bakışlarınızın altında,
Zanlı sokaklar sanık şairler var, gecenin yırtılan ağzından
Kalemlerinde yiv ve setleriyle parmaklar tetikte,
İşte sözcükler patlamak üzere.
Kavgalıyım sizlerle de, kendimle kavgam var!

Gölgemin içinden geçerek giderek büyüyen gerimde,
Sarı güller bıraktım sürgünlüğüme,
Sarı ışıklarınızla sarmayın, kırmızımı kaçırıyorum herkesten
Gözlerimden düşürdüğümden beri renklerimi
Kendi sesinde yankılanan bir başka mevsime

İhanet kokuyorsun kadehlerde,
Öfke dem tutmakta içimde, zaman keskini
Öfke bıçak sapı Avuçlarımda şimdi
Ve ben sırtımdan sıyırıp attığım gibi karanlığımı
Söküp atacağım, şu yanan yüreğimi, göğsümün kafesinden de,
Gözlerin sigara içimlik birer kurşun,
Başımın dumanında.
Ciğerime sıktığın bakışların,
Ve ellerinde atmosferin mavisi aldatılmışlığın bir iğfaliydi
Ruhunu cem evinde arayan,
Ve bir kitabın öns(öz) üzünde saklıydı adalet, belki de,.aşkı anlatan…
Ve son söz söylenmemişti henüz!

Şimdi her şeyi, son sözü yazarken kendi üzerime bir hiçtir, diye
Hatta sizleri de, sokak lambaları,
Devireceğim ihanet kokan geceyi yere,

Sonra uzak kentlerin sisler bulvarında
Düşler sokağının kuytulardan birinde,
Beynimin bütün hücrelerini dinamitleyerek,
Binlerce çığlığın üstünden yükselip
Eğilip de, yeryüzüne bakacağım,
Ve ay ışığı yüzündeki o güzelim yıldızlarının halısında,
Canım, başımı yaslayıp da birazcık uyuyacağım
Hani sigara su falan da istemez, ilmik öncesi.

Son isteğimdir diye sarılarak kendi idam fermanıma,
İsa gibi çarmığa gerilsem de,
İnan ki, o çivileri avuçlarıma,
Ben kendim çakacağım

Ayhan Sarıoğlu
11 6 1999

Ayhan Sarıoğlu
Kayıt Tarihi : 2.2.2007 00:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ayhan Sarıoğlu