sOKAK çOCUKLARINA dAVETİMİZ

Mahmut Nazik
3940

ŞİİR


55

TAKİPÇİ

sOKAK çOCUKLARINA dAVETİMİZ

SOKAK ÇOCUKLARINA DAVETİMİZ VAR

Bir keresinde çarşıda gidiyorum.
Tanıdık bir ses:
-Mahmut Hocam, Mahmut Hocam!

Baktım ki bizim Celalddin Mersin’in balicilerini sokak çocuklarını toplamış birlikte çorba içiyorlar, en az 30-40 kişi.
Tabağını bitiren bir daha koşuyor
Dedim:
-Ula Celaleddin bu ne?
-Abi paran var mı?
-Hayırdır evlat. Ne oldu?
-Abi şimdilik bir şey yok ama, biraz sonra kıyamet kopacak burda
Hayrola yahu ne oldu..
-Sorma abi baktım iki çocuk çöp tenekesine sırtını dayamış önüne dökülmüş olan çekirdekleri çitliyorlar.
Gelin ula sizinle çorba içelim dedim. Biri, ‘Abi,ablamı da çağırayım mı’ dedi. Ben d,e git çağır dedim. Abi bunların örgütlü olduğunu nerden bileyim; duyan geldi. üçüdü beş oldu, beş onbeş oldu, 15 - 30 oldu. Derken lokantayı işgal ettik.

Sincandan hapiste kardeşim i ziayarete gitmiştim, müebbed yemişti biyorsun.. Ziyaretinden dün geldim. Bu hesabı ödeyecek param da yok.

Arkası bitmiyor ki ha bire gelmeye de devam ediyor.

Lokantacıya:
- Kapıyı kapa. Bundan sonra gelenlerin parasını sen ödersin.
Lokantacı kapıyı kapadı. Perdeleri de indirdi.
Perdenin ardında yeni geLenlerin gölgesi düşüyor. Ellerini dürbün yapı içeri bir bakıyorlar, ama perde kapalı olunca öyle dönüyor yavrucuklar.

Çocukların gözündeki sevinci bir görmeliydiniz.

-Celaleddin elleme çocukları, beraber bir hafta bulaşık yıkarız en çok.
Elleme dedim ama doymak bilmiyorlar ki. Haftalık, aylık depo ediyor bizim çekirgeler. Tabağı biten doğru aşçıya; Erkekse vermesin. Zavallılar kim bilir ne zaman yediler enson sıcak bir yemeği..

Nasıl olsa olan olmuş, bari keyfini çıkaralım
Çocuklara:
-Ula gençler içinizde türkü söyleyecek var mı?
Meğer ne cevherler varmış. Kimisi Müslüm Bababa, kimisi Livaneleli, kimi Acıların Kadını Bergen. Hatta İçinde yabancı şarkı, rapçi bile var..

KAHPE FELEK GELİP BENİ Mİ BULDUN
BU GADAR ACIYA DAYANIR VAY BEN ÖLEYDİM….

Elini kulağına atan, öyle bir türkü asılıyor ki sorma… Acıların, gamın kederin, yalnızlığın, sokağın türküsü. Hasretin türküsü. Sırayla hem söylüyorlar, hem yiyorlar.

‘ANAM YOK BABAM YOK
YALNIZLIK KORKUSU ÇÖKTÜ İÇİME
KİMSEM YOK YARİM YOK
YALNIZLIK KORKUSU ÇÖKTÜ İÇİME

BU KÖTÜ YAZIYI NASIL SİLEYİM
TANRIM AL CANIMI RAHAT EDEYİM
DOSTU DÜŞMANIMI BEN BİLEMEDİM
BEN BU YÜZDEN OLDUM DERTLER İNSANI ‘

Her türkü bir tokat gibi. Celaleddin bana bakıyor, ben celaleddine dokunsalar ağlayacağız…

Neyseki lokantacı iyi bir adammış da indirim yaptı, maliyetine yani..

Aslında indirim mindirim yapacağı yoktu da. Bir an önce bizden kurtulmak için mi; kiminin elinde bali poşeti, kimi bıçakçı, kimi jiletçi.. Korkusundan mı indirim yaptı da işin içinden çıktık ‘İZZETİ İKBAL’İLE

Yani örgütledik baharı...

Böyledir bu Celalettin. Hep bir yerler yetişme telaşında, dalda duramayan kuş gibidir ama o hoyrat güleçliğinin derinliklerinde yaralı turna kanat çırpar.
Nerde eylem Celaleddin orda, nerde gariban Celalettinin evinde. Keziban Hanıma allah ecir versin..

Baktım bizim adam kendini hiç düşünmüyor. Tuttum cebren ve hile ile bir ev alıp borca soktum... Ama olan balicilere oldu tabi... Allah taksiartımı affetsin. Ulan seni sevmeyenin karnında piknik tüpü patlasın Celalettin...

Mahmut Nazik
Kayıt Tarihi : 15.2.2014 17:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mahmut Nazik