Çocukluğum sokaklarda geçti benim. Ben daha küçükken kaybetmişim annemi… Babam annemden sonra kendini bırakmış içkiye vermişti.
Beş kardeştik babam hep akşamları gece geç saatlerde içkili sarhoş bir şekilde geliyordu. Bizim farkımızda bile değildi. Hiç bir zaman babamın saçlarımı okşadığını hatırlamam.Sevgi nedir görmemiştim babamdan.Gülüşlerim bile yarım kalmıştı.Yarınım var mıydı onu bile bilmiyordum.Sevgisiz yarınlar olabilir miydi?
Gece kondu gibi bir evde oturuyorduk. Soğuk bir kış günüydü. Dışarıda feci bir soğuk vardı. Bizim yakacak ne odunumuz, ne de yiyecek bir kuru ekmeğimiz vardı. Tir, tir titreyip babamı beklerdik. Elinde belki birkaç odun ekmekle gelir diye.
Ama her eve dönüşünde ne elinde odun, ne de bir parça ekmek olurdu.
Diğer çocuklar gibi olmak istiyordum. Sıcak sevgi dolu bir yuvam olsun. Babam saçlarımı okşasın. Yanaklarıma öpücük kondursun. Annemin göğsüne yaslanıp onun kokusunu içime çekmek. Canım istediği zaman elma şekeri yemek. Babamın ellerimden tutarak beni lunaparka götürmesi.
Sabahları kalktığımda mis gibi taze fırından yeni çıkmış ekmek kokusuyla uyanmak. Sıcacık çayla peynir ekmek yemek. Bunlar çok mu şeylerdi.
Anne sıcaklığını hiç hissetmemiştim. Anne kokusu nedir bilmemişti şu küçük yüreğim. Ama eminim ki çok güzel dünyalara değer bir kokusu bir sevgisi vardı annenin.
SEVGİ nedir onu bile bilmiyordum. Kimseden görmemiştim ki ne ilgi ne de sevgi.
Sokakta kalan birkaç arkadaş edinmiştim kendime. Bir akşam babam yine sarhoş eve geldi. Ellerine baktım hemen. Çok aç olduğumu söyledim ekmek istedim. Babam bana şiddetle karşılık verdi. Tekme tokat girişmişti bana. Sarhoştu her halinden belliydi…
O günden sonra karar verdim. Çekip arkadaşlarımın yanına gidecektim.
Zaten babam beni hiç sevmiyordu. Sevse belli olurdu bakışlarından,saçlarımı okşamasından ufak bir dokunuşundan.
Babam beni sevseydi eğer bırakıp gitmezdim bir yere onu.
Kendimi arkadaşlarımın arasında buldum.
Gittiğimde bir kaç arkadaş ateş yakmış ısınıyorlardı. Beni görünce şaşırmadılar çünkü bekliyorlardı. Ateşin çevresinde toplanıp ısındık. İlk başlarda bana eğlenceli geldi.
HAYAT HİÇTE GÖZÜKTÜĞÜ GİBİ DEĞİL Dİ…
Bunları yaşadıkça görecektim. Beni zor günler bekliyordu. Hayallerim gerçekleşecekti bir gün. Bütün sokak çocuklarını kurtaracaktım. Hepsinin sımsıcak yuvaları olacak, üşümeyeceklerdi kışın zor günlerinde.
Her gün onlara elma şekeri alıp, lunaparka sinemaya götürecektim. Sevgi dolu yüreğimi sunup onlardan sevgimi esirgemeyecektim. Böyle tatlı hayaller içinde ateşin kenarın da uykuya dalmışım.
Sabah kalktığımda her tarafımı buz tutmuştu.
Daha okul çağım gelmemişti. Hep okula giden çocuklara gıpta ederek bakıyordum. Ama şöyle durumuma bakılacak olursa okumak benim için hayaldi. Nasıl okuyabilirdim ki.
Sokak çocuğuydum ben. Karnımı bile doyuramıyordum. Hep içimde bir ukde olarak kalacaktı. Okumayı öğrenmek sonra büyük bir adam olmak…
Ne iş olursa yapıyordum. Araba camlarını siliyordum. Yük taşıyordum.
Ama insanlar benden korkuyordu. Yanlarına yaklaştığım da kötülük yapacakmışım gibi kaçıyorlardı.
Sokak çocuğu olmak benim suçum muydu? Çocuktum ben,
Ufacık bir sevgi istiyorum
Bir de yanında kuru ekmek
Sığınacağım bir liman
Sığınacağım bir yürek
Bunlar varsa eğer,
Değmeyin benim keyfime ….
Arkadaşlarım benden yaşça büyüklerdi. Anladığım kadarıyla kötü alışkanlıklar ediniyorlardı.
Günler günleri kovalıyordu. Şu küçücük yüreğim nasıl dayanabilirdi bu kadar zorluğa…Böyle iki yıl geçti ama her şey aynı düzen gidiyordu,
Bir akşam sokaklarda dolaşırken, iliklerime kadar soğuk işlemişti, açtım bir kuru ekmeğe bile razıydım.
Lokantanın yanında geçiyordum. Çok kar yağıyordu. Sırılsıklam olmuştum. Park edilen araçların üzerindeki karları temizlemeye çalışıyordum. Belki bir ekmek parası verilir diye. Bütün gayretimi harcıyordum. Kendimi o kadar vermişim ki işe hiçbir şeyin farkında değildim. Birden tok bir sesle irkildim.
‘’Genç adam sen ne yapıyorsun bakalım’’, dedi
Siyah uzun bir pardesü giymiş, sıkıca boynuna bir kaşkol atmıştı. Çok sert mizaçlı biri gibi ama gözlerine baktığınız da ne kadar ince, ne kadar güzel sevgi dolu yüreğini anlamamak imkansızdı.
Ben korkuyla adamın yüzüne baktım. Çünkü bu güne kadar hep itelenmiş kakalanmıştım. Ellerim kıpkırmızı olmuştu kardan. Soğuktan dişlerim birbirine çarpıyordu.
Biraz korku, biraz tereddütle karışık;
‘’Arabanızın camını kardan temizliyorum’’, dedim
Mehmet Bey’in yüreği sızladı. Çok yufka yürekli, insanları seven, değer veren, sevgi dolu yüreği olan dünyalara değer biriydi. Yüreğine herkesi sığdırabilirdi. Çocuklara ise asla dayanamazdı.
Mehmet Bey’le tanışmam böyle oldu.
O gün Mehmet Bey, beni ellerimden tutup lokantaya götürdü. O çayını içerken, ben ise hem konuştum hem de bir güzel karnımı doyurdum. Başımdan geçenleri anlatırken Mehmet Bey’in gözleri dolmuştu. Belliydi çok ince ruhlu ve de duygulu biriydi.
Hemen sevmiştim. Bu güne kadar kimseden görmediğim ilgiyi, sevgiyi ondan görmüştüm.
KISACASI İNSAN GİBİ İNSANDI…
Mehmet Bey, bana
‘’Yemekten sonra ne dersin sinemaya gidelim mi uzun zamandan beri gitmiyordum, dedi
‘’Ama dur ilk önce üstüne başına bir şeyler almak lazım böyle
olmaz ‘’,dedi Mehmet bey,
Çok mutlu olmuştum. O kadar güzel bakıyordu ki… Sevgi dolu bakışları vardı. Hele o elleri sımsıcak, ellerimden tuttuğunda o sıcaklık yüreğime kadar inip içimi ısıtmıştı.
Sinemadan çıktığımızda çok mutluydum. Hayal görüyordum sanki.İçimden keşke bu rüya hiç bitmese diye geçirdim.
Eve dönme vakti gelmişti.
Ne! Eve dönmemi benim evim yoktu ki.
Mehmet Bey yalnız yaşıyordu. Bunu beni eve götürdüğünde anlamıştım. Sokaktaki çocuklara o kadar çok üzülüyordu ki.
Mehmet Bey gece hiç uyumamıştı. Düşünmüş, düşünmüştü. En sonunda bir karar vermişti. Neden olmasın hepsinin elinin tutamıyordu ama Ali’nin elinden tutabilirdi. Gücü buna fazlasıyla yetebilirdi.
Beni okula götürmeye karar vermişti. Hem kendisine yoldaşta olurdu. Birbirlerini çok sevmişlerdi.
Hep Mehmet Beyi kendime örnek aldım. O nu hak etmek için, onun emeklerini boşa çıkarmamak için çok çalıştım çabaladım. Baba oğul gibi olduk onunla.
Şu anda ben İstanbul Üniversitesi Hukuk dördüncü sınıfı okuyorum. Benim buraya gelmem de bana çok katkısı olan Mehmet ağabeyimle
Sokak çocukları için çok güzel planlarımız var. Umarım bu hayallerimizin bir gün gerçekleşmesi umuduyla.
TÜM İNSANLARI SOKAK ÇOCUKLARINA KARŞI DAHA DUYARLI OLMAYA DAVET EDİYORUM. ONLAR DA BİZİM ÇOCUKLARIMIZ.
Ayşe AkdoğanKayıt Tarihi : 16.7.2009 15:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!