Sıralanmış gök boncuklar imkansız ve ucuz düşleriyle kaldırımlarda,
Yazılıp çizilmemiş kaderiyle, bedensiz bir ruh içindeki günah tohumu,
Felekten öç alırcasına “Bende varım! Varım ki insanım” der gibi sallıyor;
Güçsüzlüğüne, yalnızlığına inat; nasırlı ellerine yapışmış boya fırçasını!
“Bir gün yaratacaksan kendini, kendi küllerinden yeniden; ”
Küsme; don tutmuş ezik kaldırımlara,
İncinme; seni aşağılayan ikiyüzlü gülüşlere,
İzin verme; umudunun nefesini tüketmesine,
Seni çok iyi anlasam da yapabileceklerim bildiklerimle sınırlıdır unutma!
Ne kaderedir ne de ilaha isyanın;
Yaratılıp atıldıysan sokağa, banadır.
Günaşırı seninle göz göze geldiğim de,
Öfke kusarcasına bana bakıp, yutkunursun! ..
Dudakların bir şeyler söylemek istese de;
İzin vermez gözlerindeki nefret alazların.
Diken diken olmuş tüylerimin kederiyle;
Sana, “Söyle! Söyle ne söyleyeceksen? ”
Diyebilsem. Ağzından fışkıracak kelimeler;
“Gelir mi iyilik, görünür gibi görünmeyenden;
Ne kötülük gelir ki görüp te görmediğinizden! ..”
Olurdu değil mi? ..
Erdal KeskinKayıt Tarihi : 8.7.2014 03:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Erdal Keskin](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/07/08/sokak-cocugu-98.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!