Sohbetler Şiiri - Fatih Karakaş

-"Seni ne çok sevdiğimin farkında mısın Saudade?
Sana olan aşkımı senin dışında herkes hissediyor,
Yüreğimdeki sarsıntılarla bu şehir kimsenin fark etmediği depremlerle sarsılıyor,
Aşka boyanıyor her yer,
Sen oluyor.
Ve biliyor musun Saudade,
Sevilmek en çok sana yakışıyor.

-''Ya benden öncesi şair,
Mazindeki yaralardan kan damlıyor,
Kalbinde acıya dair izler var...
Ama seven sevdiği için acı çekmeli,
içsellestirmeli acıyı,
bedel ödenmeli.
Kolay elde edilen, yarasız, acısız, kolay sözde aşkların ömrü de uzun olmuyor.
Ten tene değince suya düşen ateş gibi sönüyor.

- Neden böyle olmalı saudade?
İnsan acı çekmek, mutsuz olmak için mi sever?

– Aşkın diyeti ödenmeli şair.
Öyle kolay, alelade bir şey olmamalı aşk,
Her kalpte barınmaz ve her bünye kaldıramaz onu,
Kolay olsa özel de olmazdı,
Özel olmasa da güzel,
Özele talip olan kalp güzel olmalı.

-Dediğime geliyoruz saudade, suç bende!
Kimse sevmiyor, bu ağır bedeli kimse yüklenmek istemiyor..!
Aşksızlığa hüküm giymiş gibi bu dünya,
Duygular mahmur,
Kalpler mağrur,
Ama ben sevdim saudade!
Hem de çok sevdim...

– Sevdiysen vazgeçmelisin şair!
Bedel ağır geliyorsa vazgeçmelisin.

-Vazgeçmeli miyim?
Vazgeçilebilir mi?
Bu mümkün mü?
Aşk laf söz dinler mi?

– Ama bilmelisin ki vazgeçişler korkakların firarıdır şair,
Aşk barınamayan kalplerin buz kesmesi, yok olmasıdır, sen sevmelere devam etmelisin..

-Hal bu iken sevmeliyim saudade, sen her bedele değersin.
Ödemeliyim...

– Vazgeçmemelisin şair benim için değil kendin için vazgeçmemelisin,
kalbinin buz tutmaması, kararmaması,
bu kaybolan insanlar gibi olmamak için sevmelisin,
Aşkta kaybolmalı,
Aşkla bulmalısın kendini…

-Ama sen gelmezsen olmayacak mutluluğum
Hiç olmayacak hayat,
Bu sebepledir ki al vuslatı ört hasretimin üzerine.
Al bendeki bu hali saudade.
Yaşayamıyorum,
Bu nefret çağında nefes alamıyorum,
Ah saudade, dümenim şaşmış,
Sensin limanımsın, kaçamıyorum, gelemiyorum, yanaşamıyorum kıyına...

-Elde olmayanlar var şair,
Mecburiyetler,
bambaşka bir hayat,
senden ve benden daha değerli yürekler.
Bana muhtaç ve bağlı, onlarla var olduğum minicik eller...

-Ah saudade,anlıyorum yüreğimin en derinlerinde,
Ama daha ne kadar ertelenmeli hayat,
daha ne kadar yürümeli vuslat kıyılarında...

-Bacaklarımız bizi taşımayı bırakana kadar şair.
Hasretin sabrı kabarıp,
Vuslatın denizleri kudurana kadar,
Belki de güneş batıdan doğup doğudan batacağı vakte kadar...

-Beklemeli öyleyse Saudade,
Kaderde yazılan keder son bulana kadar.
Peki aşk nedir saudade?

-Aşk sükuttur şair...

- Ben hep sustum Saudade,
Şiirlerim konuştu,
Yüreğim çağladı,
Ben seni hiç var olmayan yerlerde sevdim,
Kalabalıklarda kaybedip, tenhalarda buldum,
Yasak düşler kurup,
Sakıncalı hayallerde yaşattım.
Ben sana aşık oldum Saudade…
Yandım yandım kül olup tekrar Sende doğdum.

–Ah şair bu insanlar, bu zaman, şartlar ve olanaklar..
Sen her şeyi hafife alıyorsun,
Aşk gözünü kör etmiş, hakikatten çıkmışsın,
Aşkın; aklını, mantığını, gerçeği örtmüş,
Bambaşka bir dünyada,
bambaşka hallerden,
Bambaşka hallere geçmişsin...

-Geçtim saudade…
Halden hale geçtim…
Geç kaldım!
Ne ahirde ne evvelde ne de şimdi sana yetişemedim,
Durup bir köşede bekleyemedim.
Elim kolum bağlandı hiçbir şey yapamadım,
Sadece sana şiirler biriktirebildim…
Sen şiirlerimi bilirsin Saudade!
Bildiğini bilirim…
Bildiğini bilip, sustuğunu bilirim,
Suskularinda bulurum seni her gece …
Göğsümde uyuturum,
Sen ile ben saudade.
Senden ve benden öte bir yerlerde bulurum.
Sabah olmasın isterim,
Hep o hale ve geceye mahkum kalmak isterim.

-Peki son soru şair,
Gözden ırak, gönülden de ırak mıdır?

- Gözümle sevmedim ki seni,
Gözüm görse ne görmese ne,
Gönlümle görüp, gönlüme mühürledim.
Orda seni yaşatıp,seninle var oluyorum,
Nereye gitsem seninleyim, seni yaşıyorum
Ara sıra gözüm görmek istese de madde aleminde, gönlüm acı çekiyor sana bakarken ve tekrar kaçıyorum mana alemine...
Ben seni orda yaşatıyorum,
seninle orda yaşıyorum,
ama birazda bencilleşip bu dünyada da sıcaklığını hissetmek istediğim de olmuyor değil.
Olur mu olmaz mı bilmiyorum ama seni her zaman,
her türlü,
her yerde,
her şekilde,
Ve bambaşka bir aşkla seviyorum...