Simsiyah gecede bembeyaz sevdân,
Tertemiz bir aşkı anlatıyordu.
Ruhunun kaynağı nerdeyse ordan,
Gözlerin cevapsız sorular sordu.
«“Aşıkım” diyorsun, nerede canın?
Söyle sen yoluma akar mı kanın?
Bir ömür sürer mi bu heyecânın,
Yüreğin olur mu sevdânın yurdu? »
Buna cevap değil, zaman gerekir.
Aşkın ispatına bin can gerekir.
Başını koltuğa alan gerekir.
Aşıkta bulunmaz dünyanın derdi.
“-Ben sana inandım, sen aşıkmışsın,
İnandım gönlüne aşkı takmışsın.
Ama sen kalbini boşa yakmışsın,
Yazık ki ben Leyla değilim! …” dedi.
Kayıt Tarihi : 6.10.2007 13:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Alper Şirvan](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/10/06/sohbet-24.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!