kısrakların koşusuna dönüştü günlerimiz
gecelerde ayaza durdu sohbetimiz
zaman çarkı kattı bizi tazının önüne
bir dirhem kalmadı ne sedirde ne şiltede
ele avuca sığmazdı ninniler beşikte
leblebi tozuyla dönerdi evimize
ayağa kalkardı ot yastık dedemize
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
barisacak emekleri vermeye yilmamak üzere isinmaya isinmaya isinmaya yüregimi cicek aciyorum ugruna sohbetin varsin dikenli gülleri de kokluyor olalim... rayihasini sunabilmek ne güzel hâlâ... tesekkürler bu dizelere
tebrikler. sevgi, saygilar, selamlarimla
Eski anılar ,anılarda yaşayanlar,ve yapılan hoş ,eylemler ne kadar güzel yansımış kaleminizden ,beyaz sayfaya,insanı alıp gidiyor kendi geçmişte yaşadığı ,o unutulmaz güzelliklere,
Birde bu teknolojinin evimize girmeden önceki o sohbetleri yokmu ya ,nerde kaldılar acaba????
Kalemine yüregine ve yaşattıklarınıza,sağlık:=)
Geçmişin anıları, zaman içinde depreştiğinde, bir daha geri gelmezliğinin tüm acısıyla insanı hüzünlendiriyor.. Ve siz Altay kardeşim, bu hüznü o kadar güzel vurguluyorsunuz ki.. Tek şey kalıyor bana.. Kutlarım. Kutlarım sizi bu güzel şiiriniz için..
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta