Küçük dağın yamacında
Söğütgediği benim köyüm
Sabah güneşini görmez
Evinin küçücük penceresinde
Benim köyümün insanı
Şafak vakti hareket saati
Sabahın serinliği içlerinde
Taşlı patika yollarda
Kimi tarlaya kazma,kürek elinde
Kim bozkırlara koyunlar önünde
Kendi dünyasında yaşar
Murtluluk ve gizemi
Benim köyümün insanı
Çok şey istemez
Birazcık tebessüm
Azıcık aş,ağrısız baş
Tek arzusu
Çoğu kez toprakla sevişir
O nasırlı elleri
Onda arar gibi teselliyi
Benim köyümün insanı
Alın teridir urbasını ıslatan
Karış karış tarlasını sulayan
Çalışır gün boyu
Güneşin son kızıllığını
Yitirince karşı dağlar
Yorgun,mutlu ve umutlu
Evinin yolunda
Ayak sesleri
Benim köyümün insanı
Sıcacık bir tas çorbadır
Tüm özlemleri
Çocuklarıyla kucaklaşabilmek
Herşey tamam
Akşamın tek eğlencesi
İskambil kağıtları
O nasırlı elerde bazen
Yudumlarken çayını
Televizyona koşuşturmalar
Haber saatidir; belliki
İnsandır,merak eder,öğrenmek ister
Küçücük dünyasında
Olup bitenleri
Hava durumunda sıra
Peşpeşe ıslıklar
Sessizlik ister
Öğrenebilmek için
Yarının güneşini sisini...
Benim köyümün insanı
Geç oldu artık
Yatma zamanı
Bu vakittir en mutlu anı
Uyur yarı kapalı gözleri
Kurulu saat gibi
Şafak vaktini bekler
Benim köyümün insanı..!
Kayıt Tarihi : 21.1.2010 22:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!